Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) Kasım 2007 tarihli ve Mithat Sancar ve Eylem Ümit’in hazırladığı “Yargıda Algı ve Zihniyet Kalıpları” raporunda görüşme yapılan hâkim ve savcıların çoğunluğunun “Benim ülkem söz konusu olduğunda hukuk mukuk dinlemem” genel çerçevesi içinde kalan yanıtlar verdikleri açıklanıyor. Mesela “İnsan hakları devletin güvenliği açısından tehdit oluşturabilir mi” sorusunu “evet” diye yanıtlayanların oranı yüzde 51’e ulaşırken; “hayır” diye yanıt verenlerin oranı ise yüzde 28’de kalmış. Yargılama faaliyeti sırasında ulusal çıkarlar dikkate alınmalı diyenlerin oranıysa yüzde 41.

Ben bilimsel olmayan kendi gözlemlerime dayanarak adli mekanizmada alt basmaklardan üst basamaklara çıkıldıkça bu ibretlik “algı ve zihniyet kalıbının” daha da pekiştiği kanısındayım. Pınar’ın, daha önceki binlerce vakada olduğu gibi, bu mekanizmanın kurbanı olduğunu düşünüyorum. Her darbede selama durmayı alışkanlık haline getiren “şanlı adliyemizin” daha önce yaptıkları bundan sonra yapacaklarının “teminatı” olduğundan sonuçtan da ümitli değilim. Umarım yanılırım!

Çağatay Anadol