‘ortalığı kan gölüne çevirip adına barış diyorlar’... evet her alanda ortalık kan gölü, ama barış adı altında.. özgürlüğün zapturapt altına alındığı, yoksulluğun-yoksunluğun kaçınılmaz “kader” haline getirildiği toplumlarda benliğe yönelen, “içe” yöneldikçe dışa taşan sarmaldır şiddet. evde, okulda, hastanede, stadyumda, kamusal ve özel alanda, toplumsal gözeneğin en iç helezonuna sinmiş, herkesi sarıp sarmalayan, herkesi teslim almaya kalkışan görünmez dürtüdür şiddet. herkesi korkutan, sindiren, susturan ve sustukça bir giz perdesi altında sinsice boy veren, serpilen, sınır tanımayan toplumsal histeri halidir şiddet.

küçükten büyüğe, basitten karmaşığa, ulusaldan uluslararası alana kadar, her toplumsal yapıya damgasını vurmuş olan bu şiddet güdüsü, her zaman haklı yüce bir ideal adına, çoğu zaman barış adına, özgürlük adına, adalet adına kendisini meşrulaştırır, sıradanlaştırır. ve bir kez düşman sıradanlaşınca muktedirlerin hayata geçirmek istedikleri toplumsal mühendislik projesine karşı çıkan tüm engeller ortadan kaldırılır. ne tarafta olursanız olun onların onayından geçmeyen, farklı düşünen, “kırmızı çizgileri”ne boyun eğmekte sorun çıkaran her ses, bizzat kendileri tarafından ‘hain/düşman’ ilan edilir. işte pınar selek bu nedenle susturulmaya, etiketlenmeye ve cezalandırılmaya çalışılmaktadır.

ve ben “kral çıplak” diyen o asi çocuğa tanığım. onun insanlığına tanığım. her türlü tahakküm ilişkisini yerle yeksan eden o direngen sözcüklerine tanığım. ve bugünden sonra da her şeye rağmen insan kalabilmek için hep tanık kalacağım.

iyi ki varsın pınar selek.

Osman Elbek