Rıdvan AKAR
Pınar Selek’i bir gazeteci olarak hep televizyonlardan ve gazetedeki fotoğraflarından tanıdım. Paradoksal gibi gözükse de tanış(a)madım. Mahkemede elleri kelepçeliyken de özgürlüğün ilk nefesini çekerken de hep yüzünden eksilmeyen o gülümsemesini hatırlarım.
Davalar…davalar…davalar süresince çocuklar, azınlıklar, kadınlar yani “ötekiler” için bir sosyolog iştiyakından fazlasını yaptığını, hissettiğini öğrendim. Pınar Selek benim için bir aktivistten devletin nasıl öç aldığının suretidir. Uzun söze gerek yok… Görmesek de tanışmasak da o Pınar bizim Pınar’ımızdır.