KORAY ÇALIŞKAN
02/01/2011
Ahmet Kaya için bir şey yapamadık diyorsanız, bir imtihan daha var: Pınar Selek sürecinde taraf olun.
Türkiyem Türkiyem cehennem. Çocuk kitabı yazarını, çocuk katili belleyen tek memleket. Sosyologdan sosyopat peydahlayan nadide vatan. ‘Silistre’yi cila öncesi yapılan şey, Kayseri’nin bir beldesi ya da mantı cinsi addederken, bu toprağın fikir pınarlarından birini vatanından eden ülke. Canım Türkiyem.
Pınar Selek’ten bahsediyorum. Kurucusu olduğu Sokak Çocukları Sanat Atölyesi’nden alınıp devlet dersinde vurulan, güzel yüzlü, güzel kalpli, güzel ruhlu kardeşimden.
Pınar Selek Kim?
Pınar Selek bir araştırmacı. Sosyal hareketler üzerine çalışan, erkeklere ‘hop’, devlete ‘kendine gel’ buyuran bir delikanlı kadın. Hem feminist hem sosyalist. Çocuk hakları savunucusu ve masal yazarı. Mağdurun desteği, gaddarın hasmı. Entelektüel. Kürt sorunu bir açılıp bir kapanımken esas şimdi burada olması gereken, yokluğunda fakirleştiğimiz insan.
Çok oldu ama hatırlarsınız. 1998’de, Ahmet Kaya’ya sanatçılarımız çatallarla saldırmadan bir yıl önce, Mısır Çarşısı’nda bir patlama oldu. Yedi kişi hayatını kaybetti, yüzden fazla insan yaralandı. ODTÜ ve İTÜ’lü bilim insanları patlamanın bombadan kaynaklanmadığına dair bilirkişi raporları yazdı. Devletin ‘kesin bilir’ dedikleri çarşıda bomba bulamadı. Devlet, olmayan bombanın üstünde Pınar Selek’in parmak izini buldu. Şimdi ağırlaştırılmış müebbet istiyor.
Giden her dava mı döner AİHM’den? Yetmedi mi artık? Yetti diyorsanız yüzlercemiz gibi “Yeter be kardeş!” deyin.
Bir imtihan daha var, o da...
“Ahmet Kaya için bir şey yapamadık” diyorsanız, bir imtihan daha var: Pınar Selek’in hukuki linç sürecinde taraf olun. “Bir dakika, insanlık ölmedi” deyin. Hatta 2011’e böyle başlayın. İyi gelir.
Biraz aklı, tuz kadar da fikri olan doğruyu şıp diye görüyor. Buyurun www.pinarselek.com’a bir bakın. Güzel insanlar Selek’le beraber. Ama Selek bizle beraber değil. Almanya’da yalnız, aklanmayı bekleyen bir ak kaşık.
Bu güzel insan buraya dönsün. Çocuklarımızın adları Hrant, Ahmet, Pınar diye gitmesin. Ahmet Kaya öldükten sonra gözyaşı dökenler, buyurun. Çatallarla saldıranları elde kadeh, gözü ekranda izleyenler. Sürgün edilirken sessiz kalanlar. Bin pişmanlar. Anmasına gidemeyecek kadar müteessir olanlar. “Gücüm de vardı, duramadım arkasında” diye içi yananlar. Ah biz.
İçtenlikle anlıyorum. Böyle insan oluyor, böyle büyüyor, oluyor, olgunlaşıyoruz. Beşer pişmanlıkla güzelleşir. Yeter ki hafızası nisyanla malul olmasın. Yani unutmasın.
Gülten Kaya iki sayfaya sığmayacak yazıyı iki kelimeyle anlatıyor. Pınar Selek için yazıyor: “Hâlâ tanığız!”
Neden? Çünkü istiyor ki olmasın sonu öyle. Pınar’ın da.