08 Kasım 2010 Pazartesi 19:40
Konya Büyükşehir Belediye eski Başkanı, yine eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Halil Ürün İSKİ Baş Danışmanlığı görevinde bulunduğu günlerde beni aradı. AK Parti Kurucular Kurulu Üyesi Sema Ramazanoğlu’nun da destek verdiği KATAGİ, (Kadın Tavrını Geliştirme İnisiyatifi) “Kadınlar Konya’da Buluşuyor” adlı bir etkinlik düzenleyecekmiş. Türkiye’nin her ilinden kadınlar Konya’da buluşacaklarmış. Organizasyonu benim üstlenmemi istedi. Sema Ramazanoğlu ve arkasından da Pınar Selek’le organizasyonun boyutlarını konuştuk. Pınar Selek Mısır Çarşısı bombalama eylemi sanıklarından. O günler davası sürüyordu. -Daha sonra beraat etti. Bir komploya kurban gittiği anlaşıldı. Yargıtay 9. Dairesi beraat kararını bozdu, şimdi de ömür boyu hapis cezasıyla yargılanıyor. 9 Şubat 2011 tarihinde de mahkemesi var.- Ticaret Odası Salonu ve Fuar Kültür Merkezi’ni etkinlikler için ayarladık. Etkinliğin afişinden tutun da, gelen bayanların kalacakları misafirhanelere varana kadar hepsiyle ilgilendik. Bütün siyasi partilerin il başkanlarıyla görüştüm. Etkinliğin duyurulmasını da Saadet Partisi’nin seçim otobüsüyle gerçekleştirdik. Organizasyonun tertip heyetinde eşim Nilgün Kılıç da yer aldı. Bazı tanıdıklar bu işten hiç hoşlanmadılar. Daha çok Kürtçü bir çoğunluğun katılımı vardı. Düşüncelerimi paylaştığımda gerekçem şuydu: Devlet aşırı uçları ya da farklı düşüncede olan yapıları anlaşma zeminlerine çekecek, iyi niyet stratejileri geliştirmiyor. Bunu sivil toplum örgütleri üstlenmek zorunda. Devlet karşıtlığı olan insanların asgari müştereklerde bir araya gelişlerine de her zaman karşı oldum; bu öyle bir tercih değil. Birbirimizi anlamaya dönük bir endişe, konuşabilme diyaloğu. Kendimizi yerli hissetmeye dönük bir çaba. Birbirimizi meşru zeminlere taşıyabilme iletişimi. Utanacağımız yüzler oluşturma inancı. Bu bilinç önemsenecek ve uygulanması kaçınılmaz bir realite. Sivil toplum örgütlerini daha çok önemsememiz gerekiyor.
Program üç gün sürdü. Üç gün boyunca polis takibinden kurtulamadık. Sorguya da çekildim. Evliya Çelebi Parkı’ında düzenlediğimiz yemeğe, o günler Saadet Partisi İl Başkanı olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, AK Parti il başkan yardımcı Suat Altınsoy; Konya mutfağındaki yemeğe de Konya milletvekilleri Hasan Angı ve Kerim özkul’un eşleri de katılmıştı.
Sema Ramazanoğlu’yla telefonla, Pınar Selek’le de organizasyon sürecini birlikte takip ettik. Sonuç bildirgesinde de, başörtülü kadınların mağdur edildiği gerçeği yer aldı. Pınar Selek daha sonra, Cihan Aktaş, Sibel Erarslan, Yıldız Ramazanoğlu'yla da kadın hakları ve başörtüsü platformlarında biraraya geldi; KATEGİ'nin çıkardığı derginin bir sayısında "Başörtüsü sorunu" dosya olarak ele alındı.
Genel seçimlerde AK Parti bir başına iktidar oldu. Bizim nasibimize de Ankara’da görev almak düştü. Sema Ramazanoğlu AK Parti MKYK Üyesi o zamanlar. Kız kardeşi Selma Kavaf (Devlet Bakanı) AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanlığına, Kurucu Başkan olarak atanmış. Benimle görüşmek istediğini söyledi. Gittim. Eşimi Kadın Kolları MYK’ya (Genel Başkan Yardımcıları) almak istediklerini söyledi. Selma Kavaf da bulunuyordu. Küçük oğlum bir yaşındaydı. Eşimin etkin bir görev alması mümkün değildi. Nezaketen aradım, tekliflerini ilettim eşime. Nilgün Hanım da aynı kanaatleri paylaşınca, teşekkür ederek ayrıldım. Sonra Kadın Kolları MKYK Üyesi oldu. Etkin bir görev değildi. Ayda bir toplantı olacaktı, bir günlük bakıcılığı rahatlıkla üstlenebilirdim. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir kez katıldığı Kadın Kolları Toplantısı’nda eşimi tanımış oldu, sonra da AK Parti Genel Merkez 1. Olağan Kongresi’nde MKYK Üyesi olarak listesine aldı. Siyasi bir çaba ya da gayret olmadan, listeye girişinin serüveni bu kadar. Danışmanlığını yaptığım Genel Başkan Yardımcısı dahi, eşimin MKYK Üyesi olmasında bir çaba olduğunu düşündü ve “Kendinize çalışmışsın, niye benim hiç haberim olmadı” demekten de geri kalmadı. Nasip denilen şeyin sebebine sarılma olmasa da, sebep olan Pınar Selek’le olan organizasyon birlikteliğidir.
Şahsımla ilgili Sema Ramazanoğlu’na hoş bir iltifatta da bulunmuş: “Metafiziğe inansam, Ahmet Şükrü’nün Cennet’ten gelen bir adam olduğuna inanırdım” demiş.
Pınar Selek’le olan görüşmelerimiz hep devam etti. Trafik kazası geçirdiğinde uzun süre komada kaldı, bir süre hafızasını kaybetti. AK Parti İstanbul İl Başkan yardımcısı Ömer Seyfi Aktülün’le birlikte geçmiş olsun ziyaretine gittik. Babası Alp Selek’le de tanıştık, kız kardeşiyle de. Ankara’ya geldiğinde de görüştük, İstanbul’a gittiğimde de.
Bir gün Nazlı Ilıcak’ın telefonunu istedi benden, sonra görüşmelerinin nedenini de 03.04.2007 tarihli Yeni Şafak Gazetesi’nde okudum: “Başörtüsü yasağı yüzünden üniversite kapıları yüzlerine kapanan, iş bulup çalışamayan, hatta yeterince sosyal faaliyetlere bile katılamayan kadınların sorununu, bir kez daha hatırlatmak isteyen Gazeteci-Yazar Nazlı Ilıcak, Gazeteci Nuray Mert, Gazeteci-Yazar Leyla İpekci, Sosyolog Pınar Selek ve Amargi Feminist Dergi İmtiyaz Sahibi Ülkü Özakın, başlarına taktıkları örtüleriyle ayrımcılığa ve ötekileştirmeye karşı dayanışma fotoğrafı çektirdiler.
Komünist, feminist, evliliğe karşı, Kürt sorunuyla ilgileniyor, travestilerle ilgileniyor, tinerci çocuklarla ilgileniyor, meslek sahibi olması için onlara atölye de açtı; bütün aykırılıkları içinde barındırıyor, bütün insanî değerleri yüreğinde taşıyor.
Pınar Selek bir Meryem masumiyetinde, yaşadığı çağda her sorun gördüğü alanda bir İsa duyarlığı gösteriyor. Beraat ettiği dava Yargıtay 9. Dairesi tarafından bozuldu, ömür boyu hapsi isteniyor. Korkunç bir iftiranın kurbanı. 4.5 yıl işlemediği bir suçtan dolayı hapis yattı. Kabus devam ediyor. Bütün raporlar patlamanın nedenini tüp patlaması olarak gösterse de, bazı derin güçler Pınar’ın bombacı olduğuna yargıyı da, halkı da inandırmaya çalışıyor. Ne yargıyı ne de halkı inandırabildirler, iftiralarının hiçbir mesnedi olmasa da, toplumsal karşılığı, insanlık endişesi olan bir Azize cezalandırılmak isteniyor.
Pınar’ın bu kabustan kurtulması için eşim ve çocuklarım dua ediyoruz. Allah yardımcısı olsun; iftira atan, komplo düzenleyenler de Allah’ın lanetine uğrasın!
http://www.etkinkulis.com/yazi/bir-meryem-masumiyeti-pinar-selek-2159.htm