12 yıldır süren Pınar Selek davası, hukuki tutarsızlıklarla dolu. Hukuk sisteminin aczine mi vermeli, hukukun siyasileştirilmesine mi? Geciken adalet, yıpratır. Bile bile geciktirilen adalet, korku yaymayı, sindirmeyi amaçlar. Pınar’ın bu yıpratıcı süreçte sinmemesi, insanca ışığını ve aklını yitirmemesi; bu memlekette barış, adalet ve dayanışmanın gerçekleşebileceğine inancından dolayıdır besbelli. Bu ülke değişik siyasi konjonktürlerde çok sayıda masum ve haklı kişiyi, salt siyasi görüşlerinden dolayı, sonradan telafisi mümkün olmayacak şekillerde, baskıyla, işkenceyle, hapisle, idamla, yargısız infazla, linçle, techirle, yoksaymalarla cezalandırdı. Üniversiteleri günlük siyasetin çarkına çekerek akademik özgürlüğü ve bu kurumun yetişmiş yaratıcı hocalarını, gepegenç öğrencilerini hedef aldı. Yeter artık. Kendi çocuklarını, kendi insan-lık gücünü böyle budayan ve hukuku egemen çıkarlara tâbi kılan bu yaklaşımın akılla, ortak iyiyle bir ilgisi yok. Bugün Pınar Selek’e tanık olmak, adalet duygusunu mümkün kılan akla davettir.