Gülseren Onanç
Biz iş insanları akıl gözüyle dünyaya bakarız. Bu dünyada kendimiz gibilerle yaşar, zamanla ötekileri görmez oluruz. Herkes birbirinin aynı olmak üzere çaba gösterir. Kendimizin iyiliği için çalışmanın toplumun iyiliğini de beraberinde getireceğine inanırız. Doğrular, iyiler, güzeller bellidir. Yaşam tek renk, tek ideal halini alır. Yaşam yavan, renksiz ama rahattır. Pınar Selek gibiler ise gönül gözleriyle bakar dünyaya. Onların dünyası herkese ve her şeye açıktır. Onların gözü sadece ötekileri görmekle kalmaz onlardaki renkleri ve güzellikleri de keşfeder. Yaşam renkli ama zordur.
Ben olgunluk yaşımda, Pınar Selek’i tanıdım ve onun korumasız ve maskesiz gücüne ve cesaretine hayran oldum. Akıl gözüyle bakılan dünyada görülmeyen sokak çocukları, travestiler için yaptıklarını öğrendiğimde, bir yaşamın ne kadar anlamlı olabileceğini anladım. Yaşadığı onca haksızlığa rağmen hâlâ insana olan güveni, bana insandan hiçbir zaman umudumu kesmemem gerektiğini öğretti.
Pınar gibi dünyaya gönül gözüyle bakan kadınlar ile daha renkli, daha adil bir dünya olabileceğine ilişkin umudum var. Sivil toplum serüveninde benim gönül gözümü açmamı sağlayan, birlikte başka bir dünya yaratabiliriz gücünü veren Pınar’ın varlığı benim için çok önemli. Pınar kimdir sorusuna cevabım; Pınar benim için umuttur.