Hiç tanışmadık Pınar. Belki tanışabileceğimiz çağlarda sen hep tatsız telaşlarla meşguldün. O kadar çok senin yerine koydum ki kendimi. İnsan nasıl dayanır böyle bir mücadeleye? Ben çoğu zaman inandığım bir iş için kendimde güç bulamazken sen nasıl oluyor da bir kurmacanın içinde iftiralarla boğuşmaya güç yetiriyorsun? Genç yaşında sokaklardan minik sevgiler edinmiş devlere güç yetirmeye çalışıyorsun. İyiliğine bu kadar delil varken nasıl bir hukuk sistemidir ki bu, bir göz aydınlığı veremiyor halkına. Bu devirde iyilik cesaret istiyor. Bir sokak çocuğunun hayatına dokunmak bir yana, ellerine dokunmak cesaret istiyor. Kendine yaşam alanı açmak başka birinin yaşam hakkını yok etmekten geçiyor. Bir hayatı yanına sıkıştırmak cesaret istiyor. Ben tanığım cesaretine. Cesaretin bedelini sana ödetmeye çalışan zihniyetin acizliğine delildir varlığın. Bir gün yapabileceklerime umuttur cesaretin.