Pınar Selek
Dava kronolojisi

MISIR ÇARŞISI RAPORLAR KRONOLOJİSİ

9 Temmuz 1998’de Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamadan sonra hazırlanan polis ve savcılık raporları şöyleydi:

9/ 10 / 11/ 13 Temmuz 1998 - Polis uzman inceleme raporları: Bomba bulgusu yok.

14 Temmuz 1998 - Kriminal Laboratuar Raporu: Bomba bulgusu yok.

20 Temmuz 1998 - Polis olay yeri inceleme sonuç raporu: Patlama neticesi ölenlerin vücudundan çıkarılan parçalar ve diğer inceleme konuları üzerinde bombaya ait olabilecek herhangi bir parça, madde ve malzemeye rastlanılmamıştır.  

 

Otopsi raporları tamamlanmadan savcılık bilirkişi raporunu hazırladı:                

2 Kasım 1998 - Savcılık bilirkişi raporu: Nitroselüloz içerir patlayıcı maddenin infilakı yol açmıştır.

Yargılama Safhası:

5 Temmuz 1999 - Olay yeri incelemeden Bomba uzmanı Baş komiserin Mahkemedeki ifadesi: Herhangi bir bomba izine rastlamadık. Mısır Çarşısı’ndaki patlama bomba olamaz. Şayet bomba patlaması olsaydı, mutlaka patladığı yerde en azından 50 cm.lik çukur açardı. Olay yeri incelememizde böyle bir çukur tespit edilemedi.

 

15 Haziran 2000 - İstanbul Üniversitesi Analitik Kimya Anabilim Dalı Başkanı Reşat Apak’ın raporu: Savcılık raporu bilimsel olmayıp Mahkemeyi yanıltmaya matuftur. Nitroselüloz birçok maddede bulunur, bomba olduğunun kanıtı değildir.

 

27 Temmuz 2000 - Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Raporu: Savcılık raporu bilimsel değil. Ölenlerin bedenlerinde parça tesirli bomba etkisi bulunmamıştır. Olguların hiçbiri bomba patlamasına bağlı yaralama örneklerine uymuyor. Hele iddianamede belirtildiği  gibi (TNT kalıplarının rendelenerek boş kola kutusuna doldurulması, pim ve kablolar kullanılması) bomba kesinlikle olamaz.

 

21 Aralık 2000 Mahkemenin tayin ettiği uzmanlık alanları bomba ve gaz olan üç uzman profesörden oluşan bilirkişi heyetinin raporu: Kesinlikle bomba değil, tüpgaz kaçağı.   Raporda ayrıca, gazın hava sirkülasyonun azaldığı yerlerde toplandığı, havadan ağır olan kaçak gaz zeminde toplandığında ayakta duran kişiler tarafından solunmadığını, tanık ifadelerinden havanın yağışlı olması nedeniyle büfe içinde ve kapıların önüne sığınmış pek çok insan olduğu, zaten ufak olan hacmi azalttığı, havalandırmayı engellediği.”belirtilmiştir.

 

27.04.2001/24.01.2002 - Adli tıp 1. ihtisas ve Genel kurulun ölüler ve yararılar üzerinde yaptığı incelemede, vücuttan çıkarılan parçalarda bombaya ilişkin tıbbi olarak herhangi bir tespit yapılamamıştır.

 

(Sağanak yağmur nedeniyle insanların tıklım tıklım doluştuğu bir yerde (büfenin önü ve içi) bomba patlaması durumunda, bombanın herhangi bir parçasının olay yerinde ölen ve yaralananlara isabet etmemiş, duvarlara saplanmamış olması düşünülemez.)

 

13 Nisan 2001 -  Emniyet Genel Müdürlüğünün ve İçişleri Bakanlığının davaya taraf olmamalarına ve Mahkemenin talebi olmamasına rağmen, patlamadan üç yıl geçtikten sonra yargılamaya müdahale ederek Pınar Selek’in tahliye olmasından duydukları rahatsızlıkları ifade edip bir bilgi notu ile birlikte dosyaya soktukları imzasız bir rapor: Patlama bombadan kaynaklanmıştır. Yeni bir bilirkişi heyeti oluşturun. Mahkeme bu talebe uyuyor.

            Oysa Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı bomba uzmanı birimleri olaydan sonra yaptıkları incelemelerde patlamada bomba bulgusuna rastlanılmadığını tespit etmişlerdi.

 

4 Temmuz 2002 Patlamanın menşei konusunda uzmanlıkları olmayan jandarmaların da mütalaaları ile muhalefet şerhli rapor: Emniyetin gönderdiği raporla aynı: Bomba (ancak bombanın nasıl bir bomba olduğu açıklanamamıştır.) Panda dondurma makinesinin üzerinde patlamış

            Bu rapor, Emniyetin 3 yıl sonra dosyaya yolladığı rapor ile raporun ekindeki tarihsiz (kırık olduğunu gösterir) bir resme dayanır. Ancak Emniyet tarafından sonradan dosyaya delil olarak sunulan tarihsiz resmin, olaydan hemen sonra inceleme yapan uzmanlar tarafından çekilen resimden farklı olduğu, kırık bulunmadığı görülür, böylece deliller üzerinde karartma yapılmaya çalışıldığı, hukuk dışı hareket edildiği ortaya çıkar.

 

10 Temmuz 2002 Mahkemenin tayin ettiği bilirkişi raporu: Gaz Kaçağı Patlamasıdır. Gazın birikmiş olduğu yerinde tespit edildiği  raporda ayrıca “Gaz kaçağının Mısır Çarşısı patlaması olayında olduğu gibi dar  bir yerde yoğunlaşması halinde, bir merkez oluştuğu”  ifade edilir.

 

21.12.2002 ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği heyetinin “Görüntülü işlem teknolojisi”nden yararlanarak hazırladığı raporu: Patlama merkezi, gaz kaçağı tespitini yapan merkezle uyumlu, bomba diyen raporda belirtilen merkez ise fiziken mümkün değil. Bulgular, patlamanın lahmacun fırınının içinde meydana geldiğini göstermektedir.

 

YARGILAMADA GELİNEN SON DURUM

08.06.2006 -      İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin A. Öztürk ve P. Selek hakkında ceza verilmesine gerektirir kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediğine karar verdi.

17.04.2007 -   Yargıtay 9. Ceza Dairesi - hüküm kurulması gerektiğine işaret ederek  mahkemenin kararını bozdu.

23.05.2008 - İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, eski kararını tekrar ederek, Pınar Selek hakkında Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin olarak BERAAT ile yardım yataklık ile ilgili suçlamadan da “zamanaşımından davanın ortadan kaldırılmasına” karar verir.

 

29.05.2008 – Savcılık, Mısır Çarşısına ilişkin sadece Pınar Selek aleyhine temyiz başvurusunda bulunur.

 

                        Ancak patlamadan sorumlu tutulan diğer sanık A. Öztürk aleyhine temyiz başvurusunda bulunulmadığından A. Öztürk’ün beraatı kararı kesinleşir. Oysa Mısır Çarşısı ile ilgili tek bir beyanı bulunmayan Selek’in Mısır Çarşısı suçlaması ile doğrudan ilişkilendirilmesi, A. Öztürk’ün soruşturma aşamasındaki sonradan yalanladığı ve bilinen şartlarda alınan “birlikte yaptık” beyanına dayandırılmıştır. A. Öztürk için geçerli sayılmayan ifade tutanağı, Savcılıkça Selek için müebbet istenmesine gerekçe oluşturmuştur

 

10.03.2009 -Yargıtay 9. Ceza dairesi, yerel Mahkemenin beraat kararını bozarak P:Selek’in, TCK:125 maddesine dayanarak ağır müebbet hapis cezası ile cezalandırılması gerektiği kararına varır.

04.05.2009 - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nıni itirazı üzerine Yargıtay C G K, 09.02.2010 tarihli oturumunda itirazı reddederek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin kararını (17’e karşı 6) oyçokluğuyla onar.

 

Dosya 12. Ağır Ceza Mahkemesine yollandı. Duruşma 09.02.2010 tarihinde görülecek.

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process