Pınar’ı hayatımda sadece bir kere gördüm. Ama gördüğüm anda büyük bir yakınlık hissettim, bir tür kardeşlik hissi. Maskesizliği, sevgi dolu içtenliği bana çok nadir rastlanan ‘gerçek insan’ı hatırlattı. Buluşmamızdan bir kaç gün sonra, gazetede Yargıtay’ın vermiş olduğu kararı okuyunca çok şaşırdım. Çünkü Pınar ‘ın kişiliği ile yargılandığı suç, taban tabana zıttı.

Daha sonra Pınar’ın kitaplarını okuyunca ne denli barışsever, sevgi dolu, ezilenlerin yanında bir insan olduğunu, ayırımcılığa, savaşa, ötekileştirmeye karşı mücadele ettiğini anladım. Günlük hayatın içinde hisseden, inanan, inandıklarının arkasında ne pahasına olursa olsun duran insanlara pek rastlanmıyor. Bu kadar zorluğu onurlu bir şekilde göğüsleyip, duruşundan en ufak bir taviz vermemek ne büyük bir erdem.

Eğer siz de Pınar’la bir kere tanışma şansına sahip olsaydınız, onun arkasında durur, sistemin onu yok etme çabasına isyan ederdiniz. Çünkü insanlık binbir türlü adaletsizlik, açgözlülük, yıkımla yokoluşuna doğru hızla ilerlerken, insan olmanın sevgi olduğunu, barış olduğunu, eşitlik, kardeşlik olduğunu, bunlar olmadan insanlığın asla varlığını sürdüremeyeceğini haykırmaya devam eden Pınar’lara çok ihtiyacımız var.

Gülfem Eren                           
Kagider Üyesi / İş Kadını