Çok küçüktüm bu dünyada kadınlara yönelik çifte standartları ve indirgemeci davranışları fark ettiğimde... Kadın olmanın 'verili dünyasına/düzenine' karşı durulduğunda çekilebilecek eziyetlere ilk kez tanık olduğumda da çok küçüktüm. Bunun asla kendiliğinden geçmeyeceğini/yok olmayacağını anladığımdaysa büyümüştüm. Tek çıkar yolun 'buna karşı daima mücadele etmek' olduğunu görmem ise; Pınar'la tanıştığım döneme denk düşer. Kaderin güzel bir cilvesi. Evren gerçekten bizden daha iyi biliyor neye ihtiyacımız olduğunu! Ve Pınar'a ihtiyacımız var. Onun o müthiş enerjisine, pırıl pırıl umuduna ve barışcıl yumuşacık gönlüne ihtiyacımız var. Onunki gibi gönülleri çoğaltmaya ihtiyacımız var. En azından hayatımız boyunca yaşadığımız ve tanık olduğumuz tüm haksızlıklar, tüm çifte standartlar, tüm indirgemeci/baskıcı davranışlar, eziyetler nedeniyle Pınar Selek'e tanık olmaya ihtiyacımız var. Dolayısıyla, evet ben de tanığım, tanık olmaktan onur duyarım.
Ahu Parlar
|
|