24.04.2025
Hak, hukuk, adalet çağrılarının dört koldan yükseldiği günlerden geçiyoruz. Birbirinin derdine ortak olma sınavı verilen bu zamanda, bir durağımız da Türkiye yakın tarihinin simgesel bir davası olacak. Sosyolog-yazar, akademisyen, feminist aktivist Pınar Selek’i çevreleyen Mısır Çarşısı kumpası dile kolay ve tahammülü pek zor bir şekilde 26. yılına girdi. Suçlu olmadığı bir davadan, bilirkişi ve bomba uzmanlarınca gaz kaçağı olduğu tespit edilen bir patlamadan tam dört kez beraat eden yol arkadaşımıza dönük işkence ısrarla sürdürülüyor.
28 Haziran 2024’teki duruşmada İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol-Europol Daire Başkanlığı tarafından mahkeme dosyasına konan, içeriği sahte bir belgede “Fransa/Nice kentinde PKK/KCK terör örgütleri mensuplarınca düzenlenen etkinliğe katıldığı” öne sürülen Pınar Selek’i, öğretim üyesi olarak çalıştığı Côte d'Azur Üniversitesi, mahkemeye yolladığı bilgilendirme yazısıyla savundu; doğrudan kendileri tarafından Nisan ayında düzenlenen ‘Göç Baharı’ festivali kapsamındaki akademik toplantı için Selek’i bizzat görevlendirdiklerini bildirdi.
Pınar Selek’i bulunduğu ülkede ve çalıştığı üniversitede dahi kriminalize etmeye yönelik bu son hamle, davanın başından beri sahte tutanaklar, üzerinde oynanmış ve hepsi çürütülmüş asılsız deliller dahil tüm gayrıhukuki girişimleri bir kez daha gözler önüne serer nitelikte.
Yeni atanan heyetin karşısında 7 Şubat’ta görülen son duruşmada mahkeme, Selek hakkındaki tutuklama kararının devamına ve Adalet Bakanlığı’na yazı yazılarak istinabe evrakları hakkında bilgi istenmesine karar vermişti. Şimdi davanın yeni duruşması için 25 Nisan 2025 Cuma (yarın) 10:30’da bir kez daha İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde olacağız.
Her zamanki gibi yurtdışından kalabalık bir heyetin katılacağı davayı izlemek üzere sizleri de dayanışmayı güçlendirmeye davet ediyoruz. Temel hak ve hürriyetlere yönelik her gün yeni bir hukuk ihlali yaşanırken her mücadele el ele büyütülmeyi zorunlu kılıyor. Gelin, Pınar Selek’in nihai beraatine hep birlikte sahip çıkalım çünkü bu beraat sadece Pınar’ın değil, hepimizin hakkı.
Hâlâ Tanığız Platformu