Pınar Selek
“Fransız kamu otoriteleri araştırmacılarını ve akademik özgürlükleri korumakla yükümlüdür”
10.01.2025

Le Monde  / 7 Ocak 2025


Akademik özgürlükleri savunma dernekleri başkanlarından oluşan bir kolektif, Le Monde’da yayınlamış oldukları ortak bir bildiride, Fransa’da çalışmakta olan akademisyenlere yönelik tehdit ve kovuşturmaların gün geçtikçe çoğaldığına dair kamuoyunu uyardı.


Ortak kanıya göre illiberal rejimlerde (ve pek tabii otoriter rejimlerde) akademik özgürlüklere yönelik gün geçtikçe ağırlaşan saldırılar liberal demokrasileri ilgilendirmiyor. Ve fakat akademik özgürlüğümüz İran, Türkiye ve hatta Belarus rejimlerindeki gelişmelerden gitgide daha fazla etkilenir hale gelmiş bulunmakta. Bu saldırılar ise ne yazık ki yalnızca günümüzle sınırlı değil. İran’da, iki yıla yakın bir süresini Evin cezaevinde geçirerek toplamda dört buçuk yıl özgürlüğünden mahrum bırakıldıktan sonra Fransa’ya dönen Paris Siyasi Bilimler Akademisi’ne (Sciences Po) bağlı antropolog Fariba Adelkhah ve Kürtler üzerine yaptığı araştırmasına el konulduktan sonra 2011’de Fransa’ya sığınıp Fransız vatandaşı olan, ve hâlihazırda Türkiye hükümeti tarafından terör suçlamasıyla kovuşturulan sosyolog Pınar Selek vakaları bu saldırıların acı bir üne sahip örneklerinden bazıları.


Bununla birlikte Selek’e karşı açılan beşinci davanın (dört beraat kararının ardından) 28 Haziran 2024’te İstanbul’da gerçeklesen son duruşmasında bir adım daha ileri gidildi : bu defa yalnızca Pınar Selek değil, araştırmalarını yürüttüğü ve bağlı bulunduğu Côte d’Azur Üniversitesi de Türkiye Cumhuriyeti İç İşleri Bakanlığı’nca suçlandı. Söz konusu bakanlık, Côte d’Azur Üniversitesi, CNRS ve Kalkınma için Araştırma Enstitüsü himayelerinde düzenlenen bir konferans organizasyonunu terör faaliyetleri ile bağdaştırarak Pınar Selek’i olduğu kadar akademik özgürlüğü de karalamaya yönelik açık ve kaba bir girişimde bulundu.


Kendimizi kandırmayalım: bu durumda, Fransız yüksek öğretim ve araştırma kurumları da ağır bir biçimde itham edilmiş bulunmaktadır. Bu tür bir gelişme illiberal rejimlerin, bugüne kadar kendilerini onların etkilerinden korumakta olduğun inanan liberal rejimlerin öğretim ve araştırma kurumları üzerindeki tehditlerinin ciddi bir boyut aldığının işaretidir.


Pınar Selek davasının gelecek duruşması 7 Şubat 2025 tarihinde görülecek; Türkiye’de gitgide sertleşen siyasal konjonktürde hükümet bir önceki duruşmanın yargıçlarını iktidara daha da itaatkâr bir heyetle değiştirdi. Bu yeni hukuki süreç karşısında harekete geçmek ve çok daha dikkatli olmak gerekiyor.


Araştırma hakkına saldırı


Bu sırada başka vakalar da ortaya çıktı. Fransa’da çalışan ve « Otoriter Rejim düzeninde müzikle karşı durmak : Belarus’ta Rock müziğin politikleşmesi » (Editions du Croquant, 2022), isimli tezini savunan Belarus kökenli genç araştırmacı Yauheni Kryzhanouski, Temmuz 2024’te ağır ve çok ağır suçlar için uygulanan “özel prosedür” kapsamında gıyabında gerçekleştirilen bir yargılama sonucunda 10 yıl boyunca sıkı disiplinli bir ceza kolonisine mahkum edildi.


Kryzhanouski ve onunla birlikte on dokuz farklı araştırmacı, basın mensubu ve hak savunucusu « halkı kin ve düşmanlığa tahrik » suçuna ortaklık, « hükümeti devirme amacıyla komplo düzenleme » ve katılma, « milli güvenliğe tehdit oluşturacak » nitelikte faaliyetlerde bulunma, ve aşırılık yanlısı eylemler gerçekleştirme amacıyla oluşturulmuş bir grup »a katılma ithamlarından suçlu bulundular. Sciences Po Strasburg Üniversitesi yönetim kurulu ise Kryzhanouski lehine bir destek önergesi oyladı.


Yine daha yakın bir zamanda, Ekim 2024’te, Aix-Marseille Üniversitesi ve CNRS bünyesindeki Arap ve Müslüman Dünyası Araştırma ve İnceleme Enstitüsü’nde doktora yapmakta olan Victor Dupont isimli Fransız bir doktora araştırmacısı çıkarıldığı askeri mahkemenin emri üzerine tutuklandı. Tunus üzerine sosyolojik araştırmalar yapan ve 2011 devrimine katilmiş protestocular üzerine çalışan araştırmacı, çoğunlukla devlet güvenliğini tehdit eden saldırılarla ilgilenen askeri mahkemece ancak üç hafta sonra serbest bırakıldı.


İlk bakışta birbirlerinden farklı görünebilecek bu vakaların ortak yanı, saha çalışmalarına konu olan otoriter ya da illiberal rejimler için rahatsız edici nitelikte olmaları ve bu sebeple de Fransa’daki akademik özgürlüğü hedef almaları. Fransa’da çalışmakta olan araştırmacılar, bu ülkelerde Fariba Adelkhah ve Victor Dupont vakalarında görüldüğü üzere saha araştırmasına gittiklerinde tehdit altına giriyor, ya da Pınar Selek ve Yauheni Kryzhanouski’nin durumlarında olduğu gibi uzaktan takip altına alınıyorlar. Ve onlar aracılığıyla Fransız üniversite ve araştırma enstitüleri de gözdağı hatta tehdit olarak kabul edilmesi gereken uygulamaların hedefi oluyorlar. Bu uygulamalar yalnızca adı geçen rejimlerin otoriter eğilimlerini değil, onların liberal demokrasilerle açıkça çatışmaya girme isteğini de göz önüne sermektedir.


Araştırma şartlarının zorlaştığı, kişilerin bilimsel araştırma yapma ve kendilerinden saklanan gerçeklikleri öğrenme haklarına yönelik saldırıların çoğaldığı bu koşullarda, Fransız kamu otoriteleri araştırmacılarını ve akademik özgürlüklerini korumak adına gerekli önlemleri ivedilikle almak durumundadır. Sosyal medya ve yapay zekâ aracılığıyla bilginin manipüle edildiği bu zamanlarda, bağımsız ve titiz bilgi üretimi için gerekli koşulların sağlanması hiç olmadığı kadar elzemdir.


İmzacılar : Sophie Bernard, Profesör, Paris Dauphine Üniversitesi, Fransız Sosyoloji Derneği eş başkanı; Catherine Deschamps, Profesör, ENSA Paris-La Villette Üniversitesi Antropoloji Bölümü, Fransız Antropoloji Derneği başkanı; Claire Doquet, Profesör, Bordeaux Üniversitesi, Akademik Özgürlükler Derneği başkanı; Delphine Dulong, Profesör, Paris Pantheon-Sorbonne Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü, Akademik Özgürlük İhlalleri İzleme Kurulu başkanı ; Christophe Jaffrelot, CNRS Araştırma Direktörü, Fransız Siyaset Bilimi Derneği başkanı ; Fanny Jedlicki, Rennes - II Üniversitesi Sosyoloji Bölümü, Doçent Dr., Yükseköğretim Kurumları Sosyologlar Derneği başkanı Cédric Lomba, CNRS Araştırma Direktörü, Fransız Sosyoloji Derneği eş başkanı Julien O’Miel, Doçent Dr., Lille Üniversitesi Siyaset bilimi, Siyaset Bilimi Öğretim Üyeleri ve Araştırmacıları Derneği yönetim kurulu üyesi ; Perig Pitrou, Antropolog, CNRS Araştırma Direktörü, Fransız Etnoloji ve Antropoloji Derneği başkanı ; Gisèle Sapiro, CNRS Araştırma Direktörü ve EHESS Araştırma Direktörü, Akademik Özgürlük İhlalleri İzleme Kurulu üyesi.

https://www.lemonde.fr/idees/article/2025/01/07/les-pouvoirs-publics-francais-doivent-proteger-leurs-chercheurs-et-la-liberte-academique_6485551_3232.html



Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process