06-12-2024

2010 yılından itibaren PEN Katalanya tarafından yazdıkları nedeniyle baskıya, tehditlere veya sürgüne maruz kalmış olan ve ifade özgürlüğü değerleri ile karakterize edilmiş yazarlara verilen Veu Lliure (Özgür Ses) Ödülü 2024 yılında Pınar Selek’e verildi.

Pınar Selek’in konuşmasının tüm metni:

PEN Katalonya’nın değerli üyeleri ve sevgili dostlar,

Veu Lliure Ödülü’nün ışığıyla bana kucak açtığınız için sizlere teşekkür ederim. Katalonya’da baskıdan doğan büyük bir bilgelikle, faşizmin, Retirada’nın ve direnişin deneyimleriyle yoğrulmuş bu ışık, bugün Türkiye’de baskıya maruz kalan halkların bir savunucusunun etrafını sarıyor. Ve bu ışık, ömrüm boyunca beni hep saracak…

En çok da özgürlük mücadelelerinizin tarihine beni dahil ettiğiniz için size teşekkür ederim. Ezgisi sınırları aşan bu mücadelelerin çoğu, şiddetle çizilmiş ve korunmuş olan sınırlara rağmen yankılanıyor. Türk hükümetinin benim aleyhime çıkardığı ve Fransa dışına çıkmamı engelleyen uluslararası tutuklama kararı karşısında, sizler güçlü ve hayli şiirsel bir cevap ürettiniz: Eğer uzak ofislerde alınan idari kararlar, ödül töreninin düzenlenmesi gereken yere, Barcelona’ya, gitmemi engelliyorsa, o zaman Barcelona bana gelir.

Bunu yapmayı biliyorsunuz. İktidar mekanizmalarına epeydir meydan okuyorsunuz ve onların ne kadar saçma olduğunu dünyaya gösterdiniz. Ve 13 Kasım 2024’te Perpignan’da bir araya geldiğimizde, sınırların, duvarların ve çizgilerin saçmalığını bir kez daha gözler önüne sereceğiz. O gün, Perpignan’da ateş böceklerinin büyük buluşması gerçekleşecek.

Bizler ateş böcekleriyiz; sınır tanımayan ateş böcekleri. Kanatlarımızı taşıyan rüzgar, duvarları es geçer. Arzumuz, sınırların olmadığı bir dünyadır. Tıpkı muhteşem ateş böceklerinden biri olan Virginia Woolf’un dediği gibi: “Bir kadın olarak, benim vatanım yoktur; bir kadın olarak ben bir vatan istemiyorum. Benim vatanım, koca dünyadır.”

Sınırlar, dünyamızı parçalamaya devam eden savaşların ve şiddetin izlerinden başka bir şey değildir. Bugün, sınırlar her zamankinden daha çok öldürüyor… Bu yüzden, bizler kendimizi uçurtmalara dönüştürüyoruz.

Bizler, uçurtma-ateş böcekleriyiz. Işığımız, bizi tutan ellerin gücü ve yaratıcılığımızın gücüyle hareket eder. Yaratıcılık, bizim cevabımızdır; bizim atılımımız, hiç kimsenin bizi durduramayacağı bir yere doğru kanat çırpışımızdır. Her sayfada, her satırda, bizler, bize dayatılan sınırların ötesine geçeriz; onların duvarlarını yıkar, bir başka muhteşem ateş böceği, Angela Davis’in dediği gibi kendi köprülerimizi kurarız.

Sevgili dostlar, Veu Lliure Ödülü, beni Katalonya’dan gelen büyülü bir ışıkla çevreledi. Bu ışık, baskıyı bilen ve onur ile özgürlük adına mücadelenin değerini kavramış bir ülkenin ışığıdır. Mesajı aldım. Bu ışığı Ermenilere, Kürtlere ve baskı altında olan tüm halklara taşıyacağım.

Bu ödülü bir uçurtma-ateş böceği gibi taşıyacağım. Kırılgan ama özgür. Oyunumuzun devam edeceğini, Barcelona’daki sevgili ateş böcekleriyle yeniden buluşacağımı biliyorum. Sonra birlikte daha da ileriye gideceğiz; daha fazla köprü, daha fazla ışık, daha fazla mucize inşa etmek, başka zekalarla ve başka deneyimlerle buluşmak için… Ve sihirli oyunumuz, ulusları aşan verimli bir buluşma alanına dönüşecek.

Bu ödül etrafında yaşanan her şey, içsel bir gücün; samimiyetin ve tutarlılığın tezahürüdür. Bu, yalnızca zorbalığa direnmek için değil, aynı zamanda içinde yaşamaktan onur duyacağımız bir başka dünyayı inşa etmek için hakiki bir güçtür.

Bir kez daha teşekkür ederim.

Pınar Selek

Çeviren: Hala Tanığız Platformu