Ben Pınar'ı, yakın dönemde tanıdım. Amargi Derneği'nin kurulmasından sonra, Amargi Dergisi için benden bir yazı istediği zaman yazıştık. Sonra, Duygu Asena'nın ölümü için düzenlenen törende onu şahsen tanıdım ve nihayet geçen yıl, Amargi, PEN Kadın Yazarlar Komitesi ve Kasdav işbirliğiyle düzenlenen PEN Duygu Asena ödül töreni için juride bulunduğum sırada daha da yakınlaştık. Ve Duygu için Amargi'de düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katıldığım zaman yakınlığımız sarsılmaz bir dostluğa dönüştü.
Son zamanlarda tanıştığım, tanıdığım, insanlığına, samimiyetine, sıcaklığına, dostluğuna, ayrıca, aklına, bilgisine çok hayranlık duyduğum genç kadınlardan biri olarak üzerimde derin bir iz bıraktı.
Benim yaşımdaki - altmış beş yaşındayım- insanlar, yeni tanıdıkları insanları belli bir hayat tecrübesinin süzgecinden geçirerek değerlendirirler, pırıltının ışığından hemen gözleri kamaşmaz. Birine inandıkları, güvendikleri zaman bunun mutlaka sağlam bir temeli vardır. Ve duydukları bu güven genellikle kalıcıdır; sarsılmaz. O insanlar hakkında vardıkları hükümlerde genellikle yanılmazlar.
Bu satırları yaşımın bana verdiği bu güvenle yazıyorum.
Beraatinin tekrar bozulması üzerine yapılan itirazın Yargıtay Genel Kurulu'nda görüşüleceği bugünlerde "beraati" (bundan önceki safahatlarda da ortaya çıktığı üzere) bir kez daha hakettiğine ve nihayet bu hak kendisine tanınırsa, topluma, insanlara, kadınlara verecek çok şeyi olduğuna inanıyorum.
Mahkeme huzurunda ve kamuoyu nezdinde Pınar Selek'e tanık olduğumu bildiririm.
Doç. Dr. Şirin Tekeli
Siyaset Bilimci, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi (emekli)