Pınar Selek hem sivil toplum çalışmaları, hem de yayınları ile, "barış" ve "insan hakları" kavramlarını devletin ve egemen sınıfların geçersizleştirdiği çerçevenin dışına taşıyan bir ses olmaya devam ediyor. Pınar Selek'in sesi kadınların, toplumun marginlerine itelenmiş ve ezilmiş insanların baskı rejimlerine ve savaşa karşı barış talep eden ortak sesi olarak yükseliyor.
Pek çok kadının Pınar Selek ile bütünleştirdiği Amargi Kadın Kooperatifi'nin ve Amargi Feminist Kitabevi'nin çalışma ve buluşmaları, kadınların korku ve suskunluklarını aşıp, kendilerini tanıma, bilinçlerini özgürleştirme ve bağımsızlaştırma emeklerinin barışa ve insanlığa yöneliş süreci olarak yazılıyor. Amargi Feminist Dergisi yerli feminizmin seslerini sınırlar ötesine taşıyor.
Sevgili Pınar... Binlerce kilometre uzaktan gelen sesin bana en alışılamayacak olana asla alışmamamı, savaşı asla güncel kabul etmememi ve barış için mücadeleye devam etme cesaretini kaybetmememi öğretti.
Biliyorum ki, daha önce ve iki ayrı davada suçsuzluğu karara bağlanmış Pınar Selek'in beraatinin tekrar bozulması üzerine yapılan itiraz görüşüleceği bu süreç 21. yüzyıl Türkiye'sini kendi Drefus Davası ile karşı karşıya bırakacaktır.
Hukukun üstünlüğüne ve tarafsızlığına, bireylerin kanun önünde eşitliğine leke süren, adalet ve gerçekten uzak bu sürecin nihai bir kararla Pinar Selek lehine sonuçlanması, Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları yönunde 21. yuzyılda izleyeceği çizgiyi belirleyecektir.
Pınar Selek'le birlikte ve özgürce barışa doğru yürümek inancı ile.
Mihri İnal Çakır