Dink ailesinin avukatlarından Cem Halavurt, Dink cinayeti davası için "Siyasi cinayetlerin cezasız kalabileceği gerçeği toplum hafızasına bir kez daha kazınmıştır" dedi.
İSTANBUL- International Freedom of Expression (IFEX)'in düzenlediği "Cezasızlığa Son" başlıklı etkinlikte, Pınar Selek, Hrant Dink ve Oran/Kaboğlu dosyaları ele alındı.
PINAR SELEK DAVASI
Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü'nde düzenlenen etkinliğin üçüncü bölümünde, ilk olarak Mısır Çarşısı patlaması nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırılan Pınar Selek'in kardeşi Av. Seyda Selek konuştu.
Avukat Seyda Selek, Pınar Selek'in sosyolog olarak Kürt sorununu incelerken çeşitli baskılara maruz kaldığını, gözaltına alındığını, işkence gördüğünü, Filistin askısı nedeniyle sol kolunun kalıcı hasar gördüğünü, ancak bu gözaltı sürecinde Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin herhangi bir soru sorulmadığını anlattı.
'ORTADA SUÇ YOK'
Bir Kürt çocuğundan işkence ile alınmış "Mısır Çarşısı'nı Pınar Selek ile biz patlattık" ifadesi üzerine davanın Pınar Selek'in üzerine yıkıldığını söyleyen Seyda Selek, başka tanık olmadığını, üstelik ortada suç olmadığını söyledi.
Patlamanın gaz kaçağından kaynaklandığı yönündeki bilirkişi raporu olduğunu, bomba uzmanları ve ATK'nın otopsi raporlarında bombaya dair tek bir bulgu bulunmadığını hatırlatan Selek, bunun üzerine Pınar Selek'in iki buçuk yıl sonra tahliye edildiğini kaydetti. Ancak polisin davaya müdahil olduğunu ve imzası olmayan yeni bir bilirkişi raporu hazırlandığını belirten Selek, "Bombaya dair bulgu bulunmaması bu olayın bomba olmadığı anlamına gelmez" denildiğini aktardı, mahkemenin bu raporu dikkate aldığını ekledi.
Rapor daha sonra çürütülmesine rağmen ve Pınar Selek, yerel mahkemede 3 kez beraat etmesine rağmen, Yargıtay'ın her seferinde kararı bozduğunu hatırlatan Seyda Selek, mahkeme başkanının izinli olduğu bir duruşmada yeni heyetin beraat kararından vazgeçerek müebbet hapis cezası verdiğini hatırlattı.
Av. Seyda Selek, "Bu saatten sonra adalet talebim yok. 16. seneye girdik. Artık geçmiş olsun ama artık yeni mağduriyetler olmasın. Devletin komplosunun açığa çıkmasını istiyorum. Pınar'ın özgürce ülkesinde yaşamasını diliyorum" diye konuştu.
HRANT DİNK DAVASI
Davası 5 yıl sonra hiçbir örgüt bulamadan sonuçlanan Hrant Dink cinayeti konusunda Av. Cem Halavurt konuştu. Dink cinayeti davasının, Yargıtay'ın bozduğu İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davadan ibaret olmadığını, kamu görevlilerinin yargılandığı Trabzon'daki dava ve aynı zamanda kamu görevlileri hakkında yaptıkları ve takipsizlikle sonuçlanan suç duyuruları olduğunu ifade etti.
Cumhuriyet tarihinin en önemli siyasi cinayetlerinden olan Dink cinayetinin, arkasında çok ciddi bir kamuoyu desteği olmasına rağmen aydınlatılmadığını belirten Halavurt, bundaki temel sebebin, Ermeni soykırımının devletin kurumlarında yarattığı refleks olduğunu kaydetti. Tetikçiler dışında kimsenin yargılanmadığını kaydeden Halavurt, Trabzon Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin istihbarat aldığı halde cinayetin önüne geçmediğini, ancak bu sebepten yargı önüne çıkmadıklarını anlattı.
Trabzon ve İstanbul'da bulunan ve cinayete ortak oldukları düşündükleri devlet görevlilerinin korunduğunu dile getiren Av. Halavurt, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir cezasızlık olayı olduğunu ifade etti. Halavurt, Dink davası sonucunun "Belki bu kez adalet sağlanır" diyenlerde hayal kırıklığı yarattığına işaret ederek, ekledi: "Siyasi cinayetlerin cezasız kalabileceği gerçeği toplum hafızasına bir kez daha kazınmıştır" dedi.
AZINLIK RAPORU DAVASI
Etkinlikte gündeme getirilen bir diğer olay, Prof. İbrahim Kaboğlu ve Prof. Baskın Oran'ın 2004 yılında hazırladığı Azınlık Raporu oldu. Raporun açıklanmasının ardından İbrahim Kaboğlu ve Baskın Oran hakkında linç kampanyası başlatıldı. Hükümet yetkililerinden gazetelere kadar hedef gösterilen Kaboğlu ve Oran hakkında 301. madde ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik"ten dava açıldı. Mahkeme, davayı düşürürken, Kaboğlu ve Oran "Ya beraat etmeliyiz ya da mahkum olmalıyız" diyerek Yargıtay'a başvurdu. Kaboğlu ve Oran'ın, kendilerini hedef gösteren ve tehdit eden gazeteci, sendikacı ve politikacılar hakkında yaptığı suç duyuruları ise sonuçsuz kaldı.
Etkinlikte konuşan İbrahim Kaboğlu, raporla ilgili devlet katında başta olmak üzere pek çok alanda bilgi kirliliği yaratıldığını belirtti. Kaboğlu, İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun bugün 11 kişiden oluştuğunu ve hemen tümünün Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı tarafından atandığını söyledi.
Prof. Baskın Oran ise "Suç ortağım İbrahim Kaboğlu'nun verdiği bilgiler dışında, cezasızlık olayının hangi sözler söylendiği zaman ceza alınmadığına ilişkin örnekler vereceğim" dedi.
Oran'ın verdiği ilk örnek, dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in "Entel fitne, entel zırva, hergele meydanında açıkladılar ve Türkiye'nin ek yerine jilet attılar" sözleri oldu.
Bunun dışında eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, "Uydurma azınlıklarınızı alın gidin de Avrupa'nıza sokun", dönemin AKP milletvekili Süleyman Sarıbaş, meclis kürsüsünde "Entel devşirme takımı... Kimin adına çalışıyorlarsa millet bunları tükürüğü ile boğar.... Barzani'nin danışmanlığın da yapan eski sosyalist şimdilerde liboş, AB'ye girersek finoş olacak zatlar... Türklüğü içine sindiremeyen Türk düşmanı hainler... Azınlık arayanlar analarına babalarının kim olduğunu bir daha sorsunlar" dedi.
Oran, Sarıbaş'ın son sözü için "Bu cinayette hafifletici sebeptir" derken, bu ve gazetelerde yazılan daha pek çok hakaret ve tehdidin, mahkemeler tarafından "eleştiri sınırı içinde" denilerek suçsuz bulunduğunu anlattı.
Oran, mahkemelerin yaptıkları başvuruları "Zora başvurmadığı sürece eleştirilere katlanmak zorundadır", "Tepki eleştiri hudutları içindedir", "'Bir avuç zibidi; kendisini gülünç olacak şekilde kısa ve dar giyen' ve 'yersiz zamansız konuşan' anlamlarına gelir. Rapor tepki görmüştür. Davacılar hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve devletin organlarını alenen aşağılamaktan dava açılmıştır", "kamu yararı", "rapora yönelik düşünce açıklaması" gibi gerekçelerle bütün başvuruları reddettiğini aktardı.
Kaynak: http://www.etha.com.tr/Haber/2013/11/23/guncel/siyasi-cinayetler-hep-cezasiz-kaldi/