28 Ağustos 2013
On beşinci yılında üç kez beraat ettiği Mısır Çarşısı davasından 24 Ocak tarihli skandal bir kararla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen sosyolog yazar Pınar Selek’le ilgili en son hamle de hakkında ‘kırmızı bülten’ çıkarılması talebi şeklinde haberlere yansıdı.
Yıllardır kuşatıldığı komplo çerçevesinde barışa adanmış bilimsel çalışmalarının bedeli kişilik katli ve hukuk eliyle işkence olarak ödetilmeye çalışılan Selek bir kez daha kriminalize edilmeye çalışılıyor. Okuduğumuz haberlerden anladığımız kadarıyla, tıpkı müebbet kararında olduğu gibi mahkeme başkanının muhalefet şerhine rağmen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, mahkemenin elinden çıkmış ve Yargıtay’a intikal etmiş dosya ile ilgili, Selek hakkında kırmızı bülten çıkarılması için yapılmış bir talep var. Interpol tarafından uygulamaya konmadan yaptırımı da geçerliliği de olmayan kırmızı bülten talebine ilişkin bu haber servisiyle belli ki Pınar Selek’i bir kez daha yıpratma amacı güdülmüş.
Oysa bu mümkün değil. Halen Strasbourg Üniversitesi’nde doktora çalışmasına devam eden Pınar Selek “Ben kendim olmaya devam ediyorum, üretiyorum, direniyorum” diyor. Bizler de direniyoruz. Şimdi sıra Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ndeki temyiz duruşmasında. Bütün mücadele sadece bir insanın adalet arayışı değil, Türkiye’nin karanlık yıllarla ödeşmesinin sağlaması sayılacak bu sınavın çok geç de olsa hakkıyla verilmesi.
Pınar Selek, adaletten ve çok sevdiği ülkesinden alacaklı. Yol arkadaşımızın davasını onun özgürce üretip yaşadığı bir ülke adına birbirimizin varlığından güç alarak takip ediyoruz. Ankara’daki duruşmada da her geçen gün artan yurtiçi ve uluslar arası dayanışma çemberinin desteğiyle birlikte var gücümüzle direnmeye devam edeceğiz.
Hâlâ Tanığız Platformu