Pınar Selek
“Selek, Günümüz Sosyolojisinin En Kuvvvetli Örneği”
14.3.2013

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde (MSGSÜ) 13 mart 2013'te gerçekleştirilen “Güncel Sosyolojiyi Düşünmek: Pınar Selek İçin” başlıklı kolokyuma öğrenci ve akademisyenler yoğun ilgi gösterdi. Fransa'nın tanınmış akademisyenlerinden, aynı zamanda Fransa'da Sosyal Bilimler Ulusal Doktora Jürisi Başkanı olan sosyolog, tarihçi Sylvain Laurrens’in konuşmasıyla başlayan konferans Boğaziçi, İstanbul ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden akademisyenlerin konuşmalarının yanı sıra video, enstalasyon ve oyun gösterimleriyle tüm gün sürdü..


Sylvain Laurrens (EHESS- Centre Simmel) – “Sorgulamalarında özerk olan bir sosyoloji o kadar apolitik mi? Başlıklı konuşmasında Max Weber ve Pierre Bourdieu'nun dikkat çektiği örnekler üzerinden araştırma ve politika arasındaki ilişkiyi tartışmaya açarak, politik yönelimlerin bilimi tümüyle belirlememesi, sosyal bilimcilerin değerleri olması gerekitiğini vurguladı. Sosyologların daha fazla özerklik için mücedele etmeleri gerektiğini söyleyen Laurrens, Fransız akademik dünyasındaki engellemelerden söz etti.


Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Nükhet Sirman “Görünmeyeni Görmek” adlı konuşmasında, Pınar Selek’in sosyoloji çalışmalarındaki yöntemsel yaklaşımlarını ele aldı. Selek’in araştırma esnasında karmaşık bağımlılık ağlarına baktığını, ezenle ezileni hep beraber ele aldığını, ezenin hangi koşullarda ezilene dönüştüğünü analiz ettiğini belirtti. Selek’in akademik araştırmayı eyleme evrilten bir sosyolog olduğunun altını çizen Sirman, “Maskeler, Süvariler, Gacılar” çalışmasının “Sokak Sanatçıları Atölyesi”ne evrildiğini ifade etti. İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’nden İzzettin Önder ise Pınar Selek’in bir sosyolog olarak toplumsal ilişkilerin ekonomi-politik analizini yaptığından ve üstyapının nasıl bir altyapıdan kaynaklandığını gösterebildiğinden bahsetti. Pınar’ın kullandığı malzemenin üstünü örtmeyen, tam tersine onu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren bir araştırmacı olduğunu vurgulayan Önder, Selek’in ayrıca siyasi karar patolojisini de düzeltmeye çalıştığını ve bu cesur tutumlarından dolayı devlet şiddetiyle karşı karşıya kaldığını belirtti.

Konuşmasına Judith Butler’ın “Kırılgan Hayat” adlı eserinden alıntılarla başlayan MSGSÜ öğretim üyesi Sibel Yardımcı ise Pınar Selek davasını yas, şiddet ve siyaset arasındaki ilişkiler üzerinden değerlendirdi. Yardımcı Pınar Selek’in on beş yıldır maruz kaldığı şiddetle baş edebilmesinin, Butler’ın şiddet sonrasındaki yas tutma sürecinden başka türlü bir ilişkisellik doğabileceği teziyle açıklanabileceğini söyledi. Pınar Selek’in ağırlaştırılmış müebbet kararını öğrendikten sonra yaptığı “Dilimin acılaşmasına izin vermeyeceğim.”, “Beni mutsuz bir kadına dönüştüremeyecekler” açıklamalarına dikkat çeken Yardımcı, Pınar’ın bu sözlerle -yaşadığı tüm şiddete rağmen- şiddete şiddetle karşılık vermeden ve duygusal ölümü tercih etmeden yaşamanın mümkün olduğunu herkese gösterdiğini belirtti. Yardımcı, Pınar’ın bu tutumu birbirimiz arasındaki ilişkiselliği ve hareketlenmeyi arttırdığına dikkat çekti. MSGSÜ Bölüm Başkanı Ali Akay ise yaptığı konuşmada Pınar Selek’i araştırma konusuyla aşk ilişkisi yaşayan bir sosyolog olarak nitelendirdi. Pınar Selek’in tüm toplumun sosyolojik analizinden ziyade toplum içindeki sosyalliklerin analizini yaptığını ifade eden Akay, Pınar’ın analiz ettiği toplumsal gruplarla dil, nefes, ten, bakış ve ses üzerinden bir paylaşıma girdiğini, onlarla dostluk politikası yaptığını belirtti ve bu yönüyle de Selek'in bugünün sosyolojinin en kuvvvetli örneği olduğunu söyledi. Sibel Yardımcı’nın üzerinde durduğu ilişkisellik kavramına gönderme yapan Akay “İlişkisellik açılma, kendinden verme, kendine çekme, birlikte dönüşme gibi tavırları içerir, araştırmacının kendine ait olmayan dillere ve hallere girmesini gerektirir ve bu da ancak ilişkinin sevgiye dönüştüğü bir sosyoloji anlayışıyla mümkün olur.” dedi. Akay, sevginin bugünkü sosyolojinin yeni bileşkesi olduğunu, Pınar Selek’in de sevgi sayesinde dilde, ilişkide ve analizde çoğullaşmayı mümkün kıldığını ifade etti.


Konferansta konuşmaların yanı sıra, yönetmenliğini Aykut Atasay’ın yaptığı “Adalet İçin Tarafım Pınar Selek'in Yanındayım” belgeseli (http://vimeo.com/18149402) ve MSGSÜ Sosyolojik Araştırmalar Kulübü öğrencilerinin hazırladığı Pınar Selek’e tanıklık videosu (http://www.youtube.com/watch?v=NqO_EDqndMY&feature=youtu.be) gösterildi, MSGSÜ Dans Bölümü öğrencilerinin Pınar Selek için hazırladığı bir enstalasyon sergilendi. Konferans Esmeray’ın “Bizim Atölye” adlı oyununun gösterimiyle sona erdi. Oyunda Pınar Selek’in başlattığı “Sokak Sanatçıları Atölyesi”’ne nasıl katıldığını ve sonrasındaki süreci eğlenceli anekdotlarla aktaran Esmeray, Pınar Selek’in çalışmaları hakkında gün boyu yapılan sosyolojik analizleri gündelik yaşamın sözüyle tamamladı ve katılanlara duygu dolu anlar yaşattı.


Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process