Sosyolog Pınar Selek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı Mısır Çarşısı davasının gerekçeli kararı için, “Hiçbir tutarlılığı ve bilimselliği olmayan 400 sayfalık yalan yığını” açıklamasını yaptı. Selek, “Strasbourg’ta 8 Mart’ın sembolü oldum. Beni diri diri toprağa gömmek isteyenlere boyun eğmeyeceğim” diye konuştu
SAMET AKTEN İstanbul - Milliyet - 08/03/2013
Mısır Çarşısı’nda 1998’de meydana patlamayla ilgili mahkemenin önceki gün açıkladığı gerekçeli karara davanın bir numaralı sanığı Pınar Selek tepki gösterdi. Strasbourg Üniversitesi’nde doktorasına devam eden Selek, davanın gerekçeli kararını “trajikomik bulduğunu” söyledi.
Selek, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Akademik tez çalışması gibi 407 sayfalık gerekçeli karar, hiçbir tutarlığı, bilimselliği ve geçerliliği olmayan yalan yığınından başka bir şey değil. Bu karar yargı eliyle bana yönelik gerçekleştirilen bir kıyım. Yalanı binlerce yalanla örtmeye çalışıyorlar. Bana bu komployu yapanların Türkiye’de var oluş savaşı verdiklerini düşünüyorum. Ontolojik bir kavga bu. 407 sayfanın her satırı bana bir işkencedir” ifadelerini kullandı.
Mahkemenin dava dosyasını bilmediğini savunan Selek, “İşkence altında alınan ifadelerle, sahteliği mahkemede ispatlanmış delilerle karar yazıyorlar. 15 yıl önce delil diye ortaya atılan ancak daha sonra sahteliği ispatlanan olaylar gerekçeli kararda yer almış. Bunları yeniymiş gibi gösterenler dava hakkında hiçbir şey bilmiyor” dedi.
Kendisine sorgulamalar sırasında Mısır Çarşısı olayıyla ilgili tek bir soru bile sorulmadığını kaydeden Selek, “Bu bir hukuk faciasıdır. Bu kıyımı durdurmak için siyasiler adım atmalı. Dünyanın gözü önünde devam eden bu hukuksuzluğa son verilsin” sözleriyle Türkiye’deki siyasilere de çağrı yaptı.
‘Elbet bir gün döneceğim’
Selek, sözlerine şöyle devam etti:
“Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığım için aftan da yararlanmam engelleniyor. Korkunç bir şey bu. Ama her şeye rağmen direniş tüm dünyada devam ediyor. Strasbourg’ta 8 Mart’ın sembollerinden biri oldum. Şehirde ‘Olympe de Gouges’dan Pınar Selek’e, 220 Yıllık Kadın Mücadele ve Direnişi’ sloganıyla 8 Mart kutlamarı düzenleniyor. İsmimin Olympe de Gouges, Hubertine Auclert, Clara Zetkin, Simone de Beauvoir gibi dünyanın yakından tanığı kadınların arasında yer alması bana güç veriyor. Tek üzüldüğüm nokta, Türkiye’ye ve İstanbul’uma dönememek. Ama elbet bir gün geri geleceğim.”
siyaset.milliyet.com.tr/gerekceli-karar-bir-yalan-yigini/siyaset/siyasetdetay/08.03.2013/1677611/default.htm?ref=OtherNews