İnsan yaşlanınca arkadaş edinmesi zor olur derler, benim de son yıllarda edindiğim tek yakın arkadaşım Pınar Selek oldu. Pınar'ı denizde yüzerken düşünmekteyim hep. Dibe dalıp midye çıkarırken. Üsküdar'da iki buluşma arasında bir kahve içer, dertleşirken. Pınar'ın insanlara duyduğu sevginin yoğunluğu ve yaratıcı gücü, beni ilişkimizin başından beri hayrete, hayranlığa ve sükuta sevk etti. Bu sükutu bozmak ve bu kadar hayrete düşüren biri hakkında yanlış bir şey söylemeden konuşmak kolay değil. Bu gücün hem dünyevi ve aşkın, biricik ve eşsiz, fikir dolu ve büyülü, daha da büyüme ve harekete geçirme potansiyelini içinde taşıyan bir güç olduğunu söylemem gerek. Ama böylesine yoğun bir gücün, aynı zamanda da kırılgan, zayıf, zararsız, şiddetsiz ve dokunulabilir bir güç olduğunu da belirtmeliyim. İktidarların en zor başettikleri güç işte bu zayıf güçtür. Onu ele geçirmek, köşeye kıstırmak, kimsesizleştirmek, söndürmek, kilitlemek, hapsetmek için kurulan aptal ve zavallı bir komplo hâlâ varlıkta ayak diriyor. Oysa herkes bilsin ki, bu komplo, vicdanlarımızda, yoketmeye çalıştığı bu zayıf güç ve onun başkalarına temas eden hakikati karşısında çoktan yenilgiye uğradı.
Zeynep Direk