Pınar Selek dediğimizde akla şunlar geliyor: Anti militarist, şiddet karşıtı sosyolog ve aktivist. Selek, hayatında her zaman korkusuzca gerçekleri bulmaya yönelik adımlar atmıştır. Kendisini yaptığı araştırmalarıyla tanıdık. Kendisi, ötekileştirilenlerin, ayrımcılığa uğrayanların yanında yer aldı. Transseksüeller, sokak çocukları ve seks işçileri hakkında yaptığı araştırmalarla kamuoyunda tanındı. Selek’in önemli yönü ise sosyolog olmasından dolayı araştırmalarına sahaya inerek yapmasıdır. Selek, araştırmalarında tinercilerle dolaştığını, geneleve girdiğini söylemiş ve araştırmalarını meslek aşkıyla yapmıştır. Sokaklarda bin bir tehlikeler yaşamasına rağmen o araştırmalarından ödün vermedi.
Pınar Selek, 1998 Mısır Çarşısı patlamasından sonra gözaltına alındı. Olayla hiçbir alakası olmamasına rağmen, kendisine patlamayla alakalı sorular sorulmadığı halde kendisini cezaevinde görmüştür. Akabinde, Mısır Çarşısı patlamasında bombadan kaynaklanmadığı, gaz sıkışması dolayından bir patlama yaşandığı bilimsel raporlarla kanıtlanmıştır. Pınar Selek, bu patlama yüzünden hiçbir suçu olmamasına rağmen 2.5 yıl cezaevinde yatmıştır. İşin komik olan tarafı ise, cezaevinden çıktıktan sonra davadan üç kez beraat etmesine rağmen Türk Yargısı peşini bırakmamıştır. 24 Ocak’ta saat 10:30'da 12.Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması görülecektir. Davada, mahkemenin kendisi hakkında üç kez beraat kararı vermesinden sonra tekrar yargılaması dünya tarihinde ilk defa ülkemizde yaşanmıştır.
Pınar Selek, gözaltına alındığı zamanlarda ağır işkencelere( Filistin askısı, elektroşok ve kafatasına elektrik verilmesi) de uğramıştır. Peki; Pınar Selek asıl neden gözaltına alındı? Neden cezaevinde yattı? Ülkede birtakım karanlık güçlere karşı istenmeyen davranışlarda mı bulundu? Hep birlikte okuyalım o vakit. Pınar Selek’in, daha önceki araştırmalarından biri de Kürt Sorunu ile ilgili yaptığı araştırmadır. Araştırmanın konusu da, Türkiye’de Kürtler neden silahlı bir kalkışmaya gidiyor, bunu hangi motivasyonla devam ettiriyorlar? Araştırmasını yapabilmek için PKK'lı gerillalarla görüştüğünü yazılarında dile getirmiştir. Selek, belki de bu araştırma yüzünden yargıda ve emniyette yapılanmış örgüte ters düştü. Gözaltına alındığı zamanda devletin, kendisinden kimlerle görüştüğünü, isimleri kendisinden istediğini söylemiştir. Kendisi de, araştırmaların gizli ve güvenilir bir şekilde olmasından dolayı isimleri devlet yetkililerine vermemiştir. Bunun sonucunda çok ağır işkenceler gördüğünü söylemiştir. Selek, oysa sadece Kürtlerle değil, toplumun tüm tabakasıyla, dilencilerle, sokak çocuklarıyla, transseksüel bireylerle, gazetecilerle temas halindeydi.
28 Şubat aktörlerinin, o süreçte bazı görevlerde olanların şimdi daha üst görevlere terfi ettiğini söyleyen Selek, Mısır Çarşısı olayını hakkında, bana karşı yapılan bir komplodur, demiştir. Mısır Çarşısı patlaması Selek’in hayatında çok kötü travmalara yol açmıştır. Bu komplodan sonra yargılama sürecinde annesini kaybetmiştir. Kendisinin de 15 yılını yemiştir ve yemeye devam ediyor. Pınar Selek, kötü olaylar yaşamadan önce, Sokak Sanatçıları Atölyesi’nin kurulmasında öncü olmuştur. Atölye de tiyatrolar yapıldığını, dergi çıkarıldığını, resimler yapıldığını, alçıdan çamurdan vazolar yapıldığını biliyoruz. Komplodan sonra Atölye de dağılmıştır.
Tek dileğim bu sefer Pınar Selek için adalet yerini bulsun. Çünkü artık sabrımız kalmadı.
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/pinar-selek-icin-adalet-yerini-bulsun-sabrimiz-kalmadi-11881
|
|