ESMERAY * / Taraf / 22/01/2013
Efendim, Pınar Selek Davası başından beri defalarca söylediğimiz bir hukuksuzluk davası olarak ilerliyor. Çok kere yazıldı çizildi ve ben burada işin hukuki boyutuna girmeyeceğim. Çünkü artık sağır sultan bile duydu, biliyor. Fakat şunu hatırlatmakta yarar var; Pınar Selek üç defa beraat etmesine rağmen 22 kasım günü, savcının temyizinin ardından Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda ele alınacak davada, mahkeme daha önce aldığı beraat kararından caymıştı. Daha fazla bilgi ve ayrıntıları merak edenler için www.pinarselek.com adresine girmelerini öneriyorum. Bu davanın en can alıcı yanı yıllardır bütün söylemlerini, çalışmalarını, politikalarını şiddet karşıtlığı üzerine kurmuş ve bunu bir yaşam felsefesi haline getirmiş bir insanın şiddetin en korkunç hali ile suçlanıyor oluşuyla karşı karşıya kalmasıdır. Oysa ki ben Pınar’ı çok iyi tanıyorum. Pınar’ın şöyle bir cesareti vardır; şiddet ortamına girip şiddeti, şiddetsiz bir yöntemle engellemeye çalışması... Bunu Pınar’ı tanıyan herkese sorun, bu özelliğini anlatan binlerce örnek verirler. En başta ben...
Mesela hiç unutmuyorum Pınar’la bir gün İstiklâl Caddesi’nden Cihangir’e doğru yürüyoruz. Baktık bizim atölyedeki eski tinerci çocuklar orada. Çocuklardan iki tanesi kavga ediyorlar, diğerleri onları ayıramıyor. Pınar gördü durur mu çocuklara doğru gitti hemen. “Pınarcığım kurban olayım gitme dur, içmiş olabilirler, bir şey olabilir” dedim. “Hayır!” dedi, gitti. Hepsi Pınar’ı görünce durdular; diğer iki çocuk hala kavgaya devam ediyor. Pınar araya girdi. Onları ayırdı ve daha güçlü ve dayaktan az nasibini almış olanı kenara çekti. Elini tuttu ve kaldırıma oturttu onu. Birkaç cümle söyledi sadece. Şu an hatırlamıyorum o cümleleri ama, Pınar o kadar içten ve samimi anlatıyordu ki, çocuk Pınar’ın gözünden gözünü ayıramıyordu. Çocuk sakinleşiverdi. Çünkü Pınar yürekten konuşmuştu. Sanki Pınar’ın yüreğinden o çocuğun yüreğine bir şeyler akmıştı. Sonra hepsi kalktı ve “Pınar abla biz mekana doğru gidiyoruz” dediler uzaklaştılar. Yaralı olan aldık, eczaneye götürdük ve pansuman yaptırdık. O da “Tamam Pınar Abla kavga etmeyiz artık, ben de mekana doğru gidiyorum” dedi uzaklaştı. Sadece bu mu, anlatmaya kalksam yazmakla bitmez... İşte böyle, belki de Pınar Selek defalarca beraat etmesine rağmen inatla bu mahkemeyi sürdürmelerinin sebebi Pınar’ın cesaretle şiddettin her biçiminin üzerine korkusuzca ve şiddet kullanmadan gitmesidir. Eğer buysa derdiniz evet Pınar müebbetliktir.
Yukarıda da belirttiğim gibi ilk önce en yakınında olan arkadaşları, biz, hep tanığız dedik. Davada hukuksuzluk süreci devam ettikçe hatta son zamanlarda çığırından çıktıkça artık bu Pınar Selek Davası olmaktan çıkmış, hepimizin davası haline gelmiştir. Çünkü tanıklar çığ gibi çoğalıyor. O kadar çoğaldı ki, ülke sınırı dışına çıktı. Avrupa’da, Almanya’da, İtalya’da, Fransa’da gün geçmiyor ki, Pınar’a destek açıklamaları gelmesin oradaki sivil toplum kuruluşlarından. Destek veren bazı sivil toplum kuruşlarının isimleri şöyle; La Lune Derneği, Göçmenlerle ve Sığınma Talebinde Bulunanlarla Dayanışma Derneği (CIMADE), Fransa Araştırma ve Öğretim Üyeleri Sendikası...
AB-Türkiye Karma Parlamenter Komitesi de Pınar Selek için özel bir oturum düzenledi. www.pinarselek.com sitesinden haberin önemli gördüğüm bölümünü aşağıda özetliyorum.
AB-Türkiye Karma Parlamenter Komitesi de, Avrupa Parlementosu’nda Pınar Selek Davası ile ilgili özel bir toplantı düzenledi. Otuzun üzerinde Avrupa Parlementosu Milletvekili’nin katılımının yanı sıra Strasbourg Üniversitesi Rektör Yardımcı Edouard Mehl, Strasbourg Belediye Başkanı Pernel Richardo ve Fransa’nın önde gelen sivil toplum örgütü temsilcileri de toplantıyı izledi.
AB-Türkiye Karma Parlamenter Komitesi Başkanı Helene Flautre’un yönettiği oturumda Pınar Selek’in avukatlarından Ayhan Erdoğan, 15 yıllık süreci özetledikten sonra, yerel mahkemenin hukuka aykırı olarak beraat kararını bozma girişimini ve son duruşmalardaki adaletsizlikleri anlattı. Ardından söz alan diğer katılımcı Türkiye Ceza Yasası Reform Komisyonu Uzmanı Hâkim Luca Pirelli de, bu davayı Türkiye’deki yargı reformu açısından değerlendirdi.
Avrupa Parlamentosu’nun Pınar Selek davasını gündeminde tuttuğunu bir kez daha gösteren bu önemli toplantıda Flautre’un yanında, Karma Komisyon eş başkanları G. Koumatsakos (PPE), Maria Eleni Koppa (PS), Parlamento İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Barbara Lochbiler ve Lambsdorff, Walesa, F. Keller, S. Bellier, A. Duff gibi otuzun üstünde parlamenter hazır bulundu. Ayrıca Pınar Selek’le birlikte toplantıyı izleyenler arasında Strasbourg Üniversitesi Rektör Yardımcı Edouard Mehl, Strasbourg Belediye Başkanı Pernel Richardo’nun yanı sıra Simad, Planing Familial, Astu, La Lune gibi Strasbourg’un önde gelen sivil toplum örgüt temsilcisi de vardı.
Helene Flautre’un “arkadaşımız Pınar Selek’i selamlıyorum” diyerek başlattığı toplantıda sunumların ardından milletvekilleri tek tek bu konudaki tepkilerini dile getirdiler ve adalet ve özgürlük çağrısında bulundular.
Halen Tanığız Platformu’nun çağrısıdır!
Artık yeter diyoruz! Bu hukuksuzluk ayıbı son bulsun! Buradan tüm insanlara çağrımızdır: Gelin hep birlikte 24 Ocak Perşembe Günü 9.30’da Çağlayan Adliyesi C Kapısı önünde basın açıklamasında ve saat 10.00’da başlayacak duruşmada olalım. Yaptığınız hatadan vazgeçin, beraat kararımızı geri verin!
[email protected]
www.taraf.com.tr/haber/beraat-kararimizi-geri-verin.htm
|
|