Pınar Selek
‘Mutlaka bir yolunu bulursun...’
Amargi Feminist Kitabevi açılış macerasında daha da yakından tanıma fırsatı bulduğum Pınar; her şeyden önce canım arkadaşım, dostum, sırdaşım. Kasım 2007'de Taksim Ticaret Lisesi karşısında kitabevimizin yerini ilk gördüğümde yaşadığım heyecanı tarif etmem epey zor. Pınar'la beraber coşkuyla ve büyük bir gayretle çalışmaya başlmıştık. Ama öncesinden başlamak istiyorum.
 
Pınar’la ilk tanışmamız; İzmir Savaş Karşıtları Derneği'nde aktif olarak çalıştığım döneme denk düşüyor. Barışamadık kitabını hazırlarken titiz bir araştırma yaparak,  en küçük detayı dahi atlamadan bizimle de röportaj yapmaya İzmir’e gelmişti. Röportaj sırasında yanıtlar verirken neden savaş karşıtı olduğumu, hele ki savaş karşıtı  bir çalışmada neden kadınlar olarak ayrı bir hatta yürümeyi tercih ettiğimizi daha iyi anlamama neden olmuştu Pınar’ın soruları. İçtenliği beni o kadar şaşırtmıştı ki, Mısır Çarşısı palavrasını bilmeme rağmen, bir kadının yaşadıklarının ardından bu kadar hayata, yaşama ve inandıklarına bağlı kalabildiğini görmek içten içe bana güç vermişti o günlerde.
 
Yaklaşık 3-4 yıl sonra İstanbul'da yaşarken feminist bir arkadaşımın verdiği haberle Amargi Kitabevi icin Pınar ve diğer arkadaşlarımızın benimle çalışmak istediğini öğrendim, ve Amargi Feminist Kitabevi'nin açılışından sonra yaklaşık 1 yıl kitabevinde Pınar'la beraber çalıştık. Geçirdiğimiz uzun ve zorlu çalışma günlerinde zaman zaman tartıştık, birlikte heyecanlandık beraber coşkulandık ve pek çok projeyi, güçlüklerle ama en önemlisi inanarak devam ettirdik. Dürüstçe söyleyebilirim ki sabahları geç kalkmak en büyük problemimdi ve tembel bir çalışan olsam da, Pınar hep yapıcılığıyla beni motive etti, sorunlarımızı hep birlikte ve yüzyüze tartışarak çözdük. Ne zaman işin içinden çıkamasam, Pınar "Mutlaka bir yolunu bulursun" dediğinde, sahiden motivasyonumun yukseldiğini hatırlıyorum.
İlk aklıma gelen tariflerle; inatçı, cesur, yaptığı veya içine girdiği her işe sonuna dek sahip çıkan, bir o kadar da eğlenceli bir çalışma arkadaşıydı benim için Pınar. Engeller karşısında çabuk pes etmemeyi, yapmak istediğim her şeyin sonuna kadar, en son ümit sönse bile peşini bırakmamayı biraz da ondan öğrendim diyebilirim.
 
Bir yılın ardından müzik tutkumun zamanımı daha fazla alması nedeniyle Kitabevi’nden profesyonel anlamda ayrıldım ama Amargiyle ve Pınarla bağım hiç kopmadı, kopamaz da. Artık İstanbul dışında yaşıyorum ve Kitabevi’nde yaşadığım tüm güzellikleri paylaştığım bütün arkadaşlarımı ve özellikle Pınar’ı çok özlüyorum.
Ayrılışımın ardından da beni destekleyen ve müzikle ilerlediğim yaşamım için hep en iyisini dileyen canım arkadaşım, hayatındaki karanlıkları açanlar ve  büyütmek isteyenler seni hiç yıldırmadı ve pes ettiremeyecek, biz tanığız buna!
 
Ayşegül Kuru
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process