Pınar Selek
Kardeş Selek:‘Hayalim bu davanın olmadığı bir yaşam
12.12.2012

Kardeş Selek:‘Hayalim bu davanın olmadığı bir yaşam

Ömür boyu hapis istemiyle yargılanan Pınar Selek’in kardeşi Seyda Selek, 14 yıllık dava sürecini ‘Bir hukukçu olarak ablamın dava dosyasını okuduğumda midem bulanıyor’ sözleriyle özetliyor.


Kardeş Selek:‘Hayalim bu davanın olmadığı bir yaşam
 

BURCU KARAKAŞ-İstanbul

Seyda Selek, Mısır Çarşısı davasında üç kez beraat etmesine karşılık yarın yeniden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak sosyolog Pınar Selek’in kız kardeşi. Ablası tutuklandığında, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu 25 yaşında genç bir kadındı. O gün, onun da hayatı değişti. Üniversite sınavına yeniden girerek Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı. Ruhsatını alınca ablasının avukatlığını üstlendi. Seyda Selek, ablası Pınar Selek’i ve 14,5 yıllık dava sürecini Milliyet’e anlattı:

* Ablanızın gözaltına alınışını nasıl hatırlıyorsunuz?
Gözaltından çıkan birinin araması sonucu tesadüfen öğrendik. Belki öğrenmeseydik, ablamı kaybedeceklerdi. Korkunç işkenceler görmüştü. Neler hissettiğimi anlatamam. Cezaevine ilk gittiğimde sol kolunu, elini, parmaklarını oynatamadığını fark ettim. Yanında tutuklu olan teyzeler ona yardımcı oluyorlardı. Biz çok kötü oluyorduk ama yanındakilerin ona şifa verdiğini görmek biraz olsun teselli ediyordu.

‘Boşlukta yüzüyordum’

* Tutuklandığı zaman ne hissetmiştiniz? Hayatınızı değiştiren gün, o gün mü?
Evet, film o gün başladı ama asıl hikayenin bir ay sonra başlayacağının farkında değildik tabii. Ben şaşkın ve çok üzgündüm. Ama ağlamadım o zaman. Sanki boşlukta yüzüyordum.

* Hukuk okumaya nasıl karar verdiniz?
Ablam ilk tutuklandığında öyle temelsiz suçlamalar vardı ki hemen çıkacak diye bekliyorduk. Fakat 1 ay sonra televizyonda Mısır Çarşısı’yla ilgili suçlamanın atıldığını öğrenmemizle yeni bir süreç başladı bizim için. Bebekliğimden beri hep o beni korumuş, üzerime titremişti. Şimdi ben onu bu karabasanda yalnız bırakamazdım. Davasını sahiplenmeliydim. Kız kardeşi, dostu, en yakını olmanın dışında avukatı da olmalıydım. Onun adına mücadele etmeliydim.

* Siz kendinizi bu davanın neresinde görüyorsunuz bu mücadelenin?
İlk günden itibaren babamın avukat dostları çevresinde kenetlenerek müthiş bir kararlılıkla çok kıymetli bir hukuki mücadele yürüttüler. Sevgiyle aklın birleşmesinden doğan bir güçle hukuksuz sistemin karşısında hukuku savundular. Ben bu mücadelenin içinde yetiştim, aktif bir öznesi oldum.

‘Bitmeyen işkence

* İnsanın böyle karmaşık bir süreçte ablasını savunması nasıl bir duygu?

Konuya ilişkin haberleri izlerken bile zorlanıyorum. Şimdi pek çok müvekkili olan bir avukatım. Hukuk alanındaki davalara bakarken müthiş mesleki haz alıyorum. Ama bu davayı bir dava gibi yaşamıyorum. Hep birlikte bitmek bilmeyen bir işkence çekiyoruz.

* Bir hukukçu olarak ilk kez dosyaya göz attığınızda ne hissettiniz?
Avukatlık belgesi aldığımda davayı zaten su gibi biliyordum. Ama hep hissettiğim şey, bitmez bir mide bulantısı.

* Avukat olarak katıldığınız duruşmalarda “Yok artık” dedirten ne hatırlıyorsunuz?
Son duruşmada kendimi bir bilim kurgu filminin en sürrealist aşamasında hissettim. Öğle arasından sonra birden bire kapılar kilitlendi. Tuhaf bir durum olduğunu hissettik. Nihayet içeri girdiğimizde, geçici başkan ve dava sürecinde olmayan bir hakimle karşılaştık. Gecikmenin nedenini sorunca başkan, “Usule ilişkin bir tartışma ve düzeltme yaptık” dedi. Avukatlar olmadan yargılama yaptıklarını itiraf etti. Orada bedenimi müthiş bir üşüme sardı. Hemen usule itiraz ettik. Yoksa davayı hemen bitireceklerdi. İtiraz sırasında konuşan babamın sesi titriyordu ama kaya gibiydi. “Yasaları çiğniyor, bir insanın hayatıyla oynuyorsunuz” sözleri uzun zaman kulağımda çınladı.

* Geriye baktığınızda, kendinize en çok hangi soruyu sordunuz?
“Bu davanın olmadığı bir yaşam mümkün mü?”

14,5 yıldır sürüyor

1998’de Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamayla ilgili İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sosyolog Pınar Selek, patlamanın nedeni tespit edilemediği gerekçesiyle beraat etti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bu kararı bozdu. Mahkeme, yeniden Selek’in beraatına karar verdi.  Yargıtay 2. kez, Selek’in müebbet hapis istemiyle tekrar yargılanmasını talep etti. 12. Ağır Ceza Mahkemesi, beraat kararında direnilmesine hükmetti. 22 Kasım’daki son duruşmada ise, mahkeme direnme kararından vazgeçti ve Selek’in yeniden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasını istedi.

http://gundem.milliyet.com.tr/kardes-selek-hayalim-bu-davanin-olmadigi-bir-yasam/gundem/gundemdetay/12.12.2012/1640511/default.htm
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process