Pınar Selek’in 22 Kasım 2012 günü gerçekleşen duruşmasında alınan karar adalet duygumuzu bir kez daha örselemiştir.
Üç defa beraat kararı çıkan mahkemede, mahkeme başkanının sağlık sorunları fırsat bilinerek beraat kararının bozulması Türkiye’de hukukun nasıl işlediğini bir kez daha bize hatırlatmıştır. Duruşmaya bile gerek duyulmadan davanın sonuçlandırılmaya çalışılması Pınar Selek nezdinde tüm muhalif kesime gözdağı verme girişiminin son noktasıdır.
Bizler, bu ülkede yaşayan ve adalet talep eden sosyal bilimciler olarak, “biat etmeyen sosyal bilimler” için mücadele eden; ezilenlerden, dışlananlardan, toplumda görmezden gelinenlerden yana araştırmalar yapmaya devam eden meslektaşımızın yaşadığı bu akıl almaz süreci endişeyle, üzüntüyle izliyoruz. Bilgi-iktidar ilişkisini tartışmaya açan sosyal bilim anlayışının önüne konulmuş bir engel olarak gördüğümüz bu sürecin karşısında yer alıyoruz ve araştırmaları, düşünceleri, ahlakî duruşu nedeniyle suçlanan; özgürce araştırma yapmak istediği için cezalandırılan, hedef gösterilen arkadaşımızın/meslektaşımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Sosyal bilimciler olarak mesleğimiz üzerinde kurulmaya çalışılan ahlakî ve siyasî baskıya Pınar Selek’in davasına sahip çıkarak, mücadelesinde yanında olarak destek veriyoruz.
http://www.sosyolojimezunlari.org/duyuru-79