Pınar Selek
Pınar Selek ve adaletin intiharı
AV. EMRULLAH BEYTAR * / Mazlum Pınar Selek’in maruz kaldığı haksızlık bir başlangıç olsun dilek ve ümidiyle...

Hak, adalet ve hakkaniyetin tecelli yerleri olan mahkemeler, herhangi bir ideolojinin veya siyasi erkin güdümüne girdikleri zaman çekilmez birer zulüm aracına dönüştüklerini tarihi tecrübeler tanıklık etmektedir. Bazı davalar vardır ki; o dava üzerinden yorum yapmak ve düşünce beyanında bulunmak hukukçu olmayı gerektirmez. Vicdanı olan ve saadetini hükümetlerin cebine koymayan her insan bu ve benzeri davalar hakkında konuşmalıdırlar. Bu tutum insanlığın gereklerindendir. Aydın ve düşünürleri, müdafilik görevini hakkıyla yerine getirdiği toplumlara ait mahkemelerde adalet ve hakkaniyet tecelli etmektedir.

Aklını ve kalbini hiçbir dönemde hükümetin kesesinde tahayyül etmeyen aydınlar, Calas davasında Voltaire gibi, Dreyfus davasında Emile Zola gibi haykırarak mazlumun sesi olabilmeliler. Vicdanını muhafaza etmiş her insan, Zola ve Voltaire’i bu erdemli davranışlarından dolayı alkışlamaktadır. İnsanlık tarihi, farklı etnik ve dine mensup, sosyal müdafilik görevini hakkıyla yerine getirebilmiş aydınların varlığından bahsetmektedir. Kur’an-ı Kerim de anlatılan peygamber kıssaların birçoğunda peygamberlere sosyal müdafilik görevi verdiğini görmekteyiz. Hatta Kur’an; haksızlığa maruz kalmış insanların, seslerini yüksek bir şekilde çıkartmasını emretmektedir. Dolaysıyla müdafilerinde sorumluluklarını yerine getirince bu tutum için olmaları gerektiği düşüncesindeyim.

Kur’an-ı Kerim, bize adalet ve zülüm olgusundan bahseder. Hem de sıklıkla bahseder. Hz. Adem ve Havva’dan sonra insanların adalet ve zulüm olgularıyla tanıştıklarını, adaleti ve dolaysıyla adil olabilenleri övmekte ve ebedi dünyada bunun mükafatını alacağını vaat etmektedir. Zulmü ise en sert şekilde yermekte ve zulme bulaşanları veya zulme meyledenleri cehennem azabıyla korkutarak bu zulümden vazgeçmeleri gerektiğini emreder. Ancak insanlık tarihi zulüm edenlerin adil olanlardan daha çok olduklarını söyler. Zaman ve şartlara göre değişen aktörlerin ortak yönlerinden birisi de zihinlerinin çok kolay değişmediğidir. Dolaysıyla en mükemmel sistemi kurmuş olsanız da o sistemde belli bir süre haksızlık ve zulüm sudur edecektir. Bulanık bir havuzun berraklaşması için suyun belli bir süre bulanık akması gerekir. Türkiye gibi ülkelerde demokrasi sağlam zeminler üzerinden inşa edilmemiş olduğundan dolayı burada havuzun berraklaşması bu şartlarda mümkün değildir. Türkiye, ancak bütün kurumlarını evrensel insan hakları değerlerine ve katılımcı demokrasi ölçülerine göre dizayn edebilirse havuzun berraklaşma imkanı oluşacaktır. Aksi taktirde sürekli çamur barındıran bir havuzdan berrak suyun akması mümkün olmayacaktır.

Bilge Sokrat’ı yargılayanlardan tutun Fransa’da Protestan Jean Calas’ı yargılayan Katolik yargıçlara, Yahudi kökenli Fransız Topçu Yüzbaşı Alfred Dreyfus’u yargılayanlar, resmi ideolojinin bütün dayatmalarına hayır dediğinden dolayı her türlü hukuksuzluğa maruz kalan Said Nursi’yi yargılayanlarda olduğu gibi bugün Pınar Selek’i yargılayanların ortak buluştukları nokta adalet olgusundan ziyade zulüm olgusuna daha yakın olduklarıdır.

Türkiye toplumunun özlemi çektiği adalet olgusunun Türkiye’de hayat bulmasına katkı sunabilecek en önemli sınıf aydınlar olduğu düşüncesindeyim. Aydınlar sosyal müdafilik görevini ahlaki ve tutarlı bir şekilde ifa edebilirlerse Türkiye toplumunun adaletle buluşması ve tanışması kuvvetle muhtemeldir. Evet bizim birçok sorunumuz ve eksikliğimiz vardır. Bu sorunlarımızdan en önemlisi de doksan yıllık istibdadın şekillendirdiği yargı zihniyetidir. Ancak böyle bir zihniyetin oluşmasında aydınların sosyal müdafilik görevlerini ahlaki ve tutarlı bir şekilde yerine getirmemiş olmasının etkisi çok fazla olduğu düşüncesindeyim. Türkiye’de kendini aydın olarak tanımlayan insanların dünü kaybedilmiştir. Çünkü sosyal müdafilik görevini hakkıyla yerine getir(e)memişlerdir. Yarını kaybetmemek içinde zalimin ve mazlumun kimliğine bakmaksızın sosyal müdafilik görevini ahlaki ve tutarlı bir şekilde yerine getirmek olacaktır. Mazlum Pınar Selek’in maruz kaldığı haksızlık bir başlangıç olsun dilek ve ümidiyle...


[email protected]


http://www.taraf.com.tr/haber/pinar-selek-ve-adaletin-intihari.htm
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process