Pınar Selek
Biz de oradaydık ve HALA TANIĞIZ
24.11.2012 nü.kolektif

Biz de oradaydık ve HALA TANIĞIZ. Adaletin ve yasaların böyle kolayca çiğnendiği bir ortamda özgür düşünce ve yaratım sürecinin olamayacağını düşünüyoruz. Üretim ve yaratım süreci güvensiz bir ortamda sağlıklı gelişmez. Adalet sisteminin bu kadar kolay zarar görmesinden endişeliyiz. Son yaşanan olay adalete olan inancımızı zedelemiş ve sözümüzü söylememizin önünde engel oluşturmuştur.

İşte bu yüzden, Pınar Selek davası ile ilgili son gelişmeleri birlikte tartışmak ve dayanışmak üzere 27 Kasım 2012 saat 20:00'de Cezayir Büyük toplantı salonunda yapılacak dayanışma toplantısına nü.kolektif olarak biz de katılacağız.

Dünya hukuk tarihinde eşi benzeri görülmemiş skandal karar

Sosyolog-yazar Pınar Selek’in tam üç kez beraat ettiği Mısır Çarşısı davası ile birleşen diğer yan davalardaki usul eksikliklerinin tamamlanmasına ilişkin son duruşma, skandal bir karara sahne oldu. 22 Kasım Perşembe günü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi 9 Şubat 2011 tarihinde Pınar Selek hakkında vermiş olduğu nihai beraat kararını yetkisi olmadığı halde geri aldı.

Sadece Türkiye hukuk tarihinde değil, dünya hukuk tarihinde de eşi benzeri görülmemiş skandal karara istinaden ilk kez bir mahkeme Yargıtay’ın bozma kararına direnerek verdiği kendi beraat kararını yok saydı.

Yasalar alenen çiğneniyor

Gerek avukatları gerek duruşmayı izleyen kalabalık izleyici kitlesini şoka sokan ve gündeme alınması usulen mümkün olmayan bu ara karar, açıkça ve alenen Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun çiğnenmesi anlamına gelmektedir. CMK uyarınca beraat bir ara karar değil, nihai bir karardır, bir hükümdür. Ancak Yargıtay nezdinde temyiz edilebilir. Mahkemenin hüküm verdiği karar onun yetki alanından çıkar ve artık Yargıtay’ın alanına girer. Pınar Selek davasında mahkeme beraat kararını geri alarak kendisini temyiz mercii yerine koymuş, Yargıtay’ın yerine geçerek kendi kararını temyiz incelemesine tabi tutmuştur.

Yok hükmünde kararlara devam

Hatırlanacağı üzere, Savcılık makamının temyizi nedeniyle Mısır Çarşısı davasının Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gitmesi gerekiyordu. Ancak birleşen diğer davaların henüz sonuçlanmamış olması nedeniyle davanın gidişi bekletiliyordu. Bir başka deyişle, çoktan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda olması gereken bir dosya hakkında önce Savcılık tarafından verilen yok hükmünde mütalaa, şimdi de mahkemenin yetkisi olmadığı halde ara kararla geri aldığı beraat hükmü, bu davada yasaların müdanasızca çiğnenmesinin yinelenen, bilinçli bir stratejiye dönüştüğünü göstermektedir.

Bilinçli ve incelikli bir operasyon

Mahkeme heyeti, duruşma başlamadan önceki bir buçuk saat boyunca, Savcının hukuka aykırı biçimde hazır bulunduğu, ancak avukatların salon dışında bekletildiği bir ortamda dosyayla ilgili söz konusu ara kararı aldı. Heyet, ardından duruşma öncesi aldığı bu kararı, duruşma sırasında avukatlara söz hakkı tanımadan ve herhangi bir gerekçe sunmadan tebliğ etti. Dahası gerekçesiz şekilde verilen beraati geri alma kararı, beraat kararından bir yıl dokuz ay sonra ve beş celsenin ardından tam da mahkeme başkanının izinli olduğu bir celsede dosyayı bilmeyen geçici başkan ve yeni üyeler tarafından verildi.

Bu noktada şu soruyu sormak gerekir: Tüm bu skandallar silsilesine imza atanlar, kamuoyunun gözü önünde bu denli müdanasızca hareket etme cesaretini nereden almaktadırlar? Sorunun yanıtı çok bilinçli ve incelikli bir operasyona işaret etmektedir. On dört yıldır Pınar Selek nezdinde adalet talep eden ulusal ve uluslar arası kamuoyu bu büyük oyunun farkındadır ve oyunu bozacaktır.

Gelin bu oyunu hep birlikte 13 Aralık 2012 Perşembe günü saat 14:00'de görülecek duruşmada bozalım!

Hala Tanığız Platformu

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process