On dört yıldır kamuoyunca bilinen bu dava aslında bitmişti. Ama hâlâ devam ettirilmeye çalışılıyor, bitirmemeye direnenler tarafından!
Arkadaşım Pınar Selek de, sırf bir sanığın sonradan reddettiği, işkence altında imzaladığı anlaşılan ve skandala dönüşen “eylemi birlikte yaptık” ifadesine dayanılarak, Mısır Çarşısı patlamasıyla ilişkilendirilmişti. Mısır Çarşısı ile ilgili “eylemi yaptık” diye ifade imzalattırılan sanığın beraatı temyiz edilmediği için kesinleşmiş, kazanılmış hakkı doğmuştu. Ama bu olayla ilgili hiç bir beyanı bulunmayan Pınar’ın hâlâ ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenmektedir.
Pınar, bu davadan uzun zaman tutuklu kalmış, lehte raporlar ve diğer gelişmeler üzerine tahliye edilmişti malumunuz. Olayın başından beri işin içindeyim. Çünkü başından beri Pınar’ın tanığıyım. Hatta mahkemede bile tanıklık ettim.
Pınar, Mısır Çarşısı olayından üç kere beraat etti. Bunun başka bir örneği var mı bilmiyorum!
Davanın savunmasına, dava ile ilgili detaya girmeyeceğim. Çünkü yeterince yazılıp çizildi! Merak edenler www.pinarselek.com’a da girip bakabilir. Ben son yapılan hukuksuzluktan bahsedeceğim. Artık cidden insanı, haykırarak bağırmak istediği bir duruma getirdiler. Artık yeter!
En son görülen duruşmada savcı, 9 Şubat 2011’de Mısır Çarşısı ile ilgili verilen beraat kararına rağmen, yedi yıl önceki mütalaayı tekrarlayarak Pınar Selek’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
9 şubattaki Mısır Çarşısı ile ilgili verilen üçüncü beraat kararı Yargıtay’a gitmeyi beklerken, şimdi ne oldu da Mısır Çarşısı ile ilgili de mütalaa verildi?
E benim de bu isteğe “ohaa!” demek geldi içimden ve dedim bile. Üç kere mahkeme direnmiş berat ettirmiş. Hukukçu değilim ama, karar ve temyiz aşamasından sonra ne diye yine mütalaa verilmek istenir? Bir de ağırlaştırılmış müebbet cezası! Savcının bu istemi hepimizi şaşırttığı gibi Mahkeme heyetini de şaşırttı. Yok hükümde olan bir şeyin tekrarını bir savcı niye ister?
Sözü Hâlâ Tanığız Platformu’nun 07.03.2012 tarihli açıklamasına bırakıyorum:
“Savcılıktan yok hükmünde mütalaa Pınar Selek’in de yargılandığı on dört yıldır süren davada beraat kararına karşın savcılığın hâlâ mütalaa vermesi hukuksuzluğun devam ettiğini gösteriyor.
Sosyolog-yazar Pınar Selek’in üç kez beraat ettiği Mısır Çarşısı davası ile birleşen diğer davalardaki usul eksikliklerinin tamamlanmasına ilişkin yargılama, 7 Mart 2012 Çarşamba günü Beşiktaş Özel Yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Pınar Selek, Mısır Çarşısı ile ilgili davada üç kez beraat etmiş olmasına karşın savcılığın halen bu aşamada yeni mütalaa vererek ağırlaştırılmış müebbet hapis istemesi büyük şaşkınlık yarattı. ‘Yok hükmünde’ki bu mütalaa sonrası diğer sanıklarla ilgili ifade ve savunmaların tamamlanması için duruşma 1 Ağustos 2012 tarihine ertelendi.
3. Beraat kararı sonrası artık Yargıtay Ceza Kurulunda görüşülecek olan Mısır Çarşısı dosyası ile ilgili mütalaa verilmesi hukuksuzluğun devam ettiğinin önemli bir göstergesi oldu. Oysaki Mısır Çarşısı davasında Pınar Selek hakkında verilen beraat kararında mahkeme daha önce direnme kararı verdiği için, zaten karara çıkmış olan ve mahkemenin el çekmiş olduğu bu dosyada savcılığın mütalaa vermesi hukuken mümkün değildir. Bu anlamda savcılığın verdiği mütalaa yok hükmündedir. Daha önce de savcılık yine bir hukuksuzluğa imza atarak, Pınar Selek’in mayıs ayında alınan ifadesi sırasında beraat ettiği davadan tutuklanmasını talep etmiş, mahkeme tutuklanma talebini hukuka uygun biçimde reddetmişti.”
Bu arada Pınar Selek’in mağduriyeti ne olacak?
Cezaevinde yattığı yılların hesabını kim verecek? Daha da vahimi Filistin askısında sol kolu çıkan Pınar’ın ağır işkence gördüğüne ve çok ağır bir suçlamayla kamuoyu önünde yıllardır yargılanmasının kendisinde yarattığı tahribatlara dair raporlar... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de rapor edilen ve dosyasında olan bu raporlar... Hani ülkemizde yetkililer çıkıp göğsünü kabartarak Türkiye’de işkenceye sıfır tolerans dediği bir dönemde, Pınar’ın hâlâ, 14 yıl önceki işkence altında kabul ettirilip sonradan reddedilen ifade tutanaklarına dayanılarak suçlanmaya devam ettirilmesine ne diyecekler?
http://taraf.com.tr/esmeray/