Rüşvet sıralamasında Avrupa’nın birincisi olmuşuz; bu suçtan yargılanan var mı? İşsizlik oranı yüzde 16 dolaylarında; sesini çıkaran var mı? Kadınların ve çocukların psikolojik ve fiziksel şiddet görme oranı dudak uçuklatacak cinsten; önlem alanı var mı? OSTİM örneğinde olduğu gibi işçiler güvencesiz çalıştırılıyor; denetçi kuruluşlardan bir ses çıkıyor mu? Koskoca Mutki, toplu mezara dönüşmüş; “göğün kulakları (mı)sağır”?
Sinir uçları körelmiş kurumlar, nedense toplumun vicdanı olmak gibi zor ve zahmetli bir yolu seçenlerin reflekslerine ilişkin hassaslaşıyorlar. Yüzlerce yıldır bu topraklarda birlikte yaşadığımız Hrant Dink’in nasıl hedef haline getirildiğini biliyoruz; o şimdi sonsuzluk denizinde ve ışıkların altında yatıyor. Şimdi de toplumun vicdanı olmayı parlak bir bireysel kariyere tercih eden Pınar Selek, işlemediği bir suçtan dolayı cezalandırılmak isteniyor. Dedesi de, babası da toplumsal vicdanın önemli parçaları haline gelen Pınar Selek’i aileden “suçlu” görmüş bu zihniyet, Pınar Selek’in babasından, dedesinden karıncayı incitmeme öğüdü aldığını bildikleri halde O’nu hayattan koparmaya çalışıyorlar.
12 yıldır adalet arayan Pınar Selek, kendisine musallat edilen bu adaletsiz sürece ilişkin 9 Şubat’ta yeniden yargılanacak. İnsanlığımızı hatırlatan vicdanımız yargılanıyor; 9 Şubat günü tanıklık yaparak diyelim ki, Pınar Selek suçsuzdur.
Yüksel Işık