DİHA/ İSTANBUL -
Çok sayıda akademisyen, aydın yazar ve gazetecinin oluşturduğu Hala Tanığız Platformu; Sosyolog Pınar Selek'in 9 Şubat'taki duruşması öncesi İstanbul'da Cezayir Restorant'ta basın toplantısı düzenledi Aralarında Vedat Türkali, Oya Baydar, Nükhet Sirman, Oral Çalışlar, İpek Çalışlar, Ece Temelkuran, Gülten Kaya, Necmiye Alpay, Özcan Alper, Mehmet Atak, Derya Alabora, Yeşim Büber, İbrahim Betil'in de bulunduğu aydınlar toplantıya katılarak, Selek'e destek verdi. Sinevizyon gösterimi ile başlayan toplantıda ilk olarak konuşan Selek'in avukatı Akın Atalay, davanın süreci hakkında bilgi aktararak, 12 buçuk yıldır maruz bırakıldığı trajik yargılamaya dikkat çekti. Selek'in 11 Temmuz 1998'de gözaltına alınmasıyla başlayan ve kendisine yapılan işkenceyle süren davanın bugünkü duruşma sürecine vardığını anlatan Atalay, hukuk tarihinde pek görülmeyen bir şeyin gerçekleştiğini de sözlerine ekledi.
Atalay, Selek'in suçsuz olduğu anlaşıldıktan sonra ilk kez Emniyet Müdürlüğü ve İç İşleri Bakanlığı davaya dahil olduğunu hatırlatarak, "Mahkemeye heyetine, 'Biz bu davayı takip ediyoruz, ey mahkeme heyeti ne yapıyorsun' der gibi dava dosyasına isimsiz imzasız bir bilgi notu ekledi. İşte burada karanlık güçler devreye girdi. Pınar'ın yeniden yargılanmasını istediler, o güçler. Aslında o güçlerin derdi Pınar değil, Pınar'ın temsil ettiği kimlik ve barış isteyen çabalarıdır" diye konuştu.
'Türkiye'de körleşme yaşanıyor'
Prof. Dr. Nükhet Sirman ise, Selek'in sınır tanımayan gazeteciler, doktorlar gibi sosyologlar örgütü kurulması yönünde çalışmaları olduğunu ve çok iyimser geleceğe umutla bakan biri olduğunu ifade etti. Sirman'ın ardından PEN YK üyesi Tarık Günersel, PEN yazarlarının Selek'in yanında olduğunu ve onu desteklediğini ifade ederek, Türkiye'de bir körleşme yaşandığını anlattı. Günersel, "Körleşmeye karşı bir Pınar'ımız vardı. Pınar'a daha çok ihtiyacımız var. Onun ne kadar çok hasret içinde olduğunu biliyoruz. O, güler yüzlü ve insanlılığıyla hepimize direnme gücü veriyor" diye konuştu.
'Toplum artık nihai beraat bekliyor'
Toplantının basın metnini ise oyuncu Derya Alabora okudu. Dava sürecini değerlendirebilmek ve nasıl bir hukuk ayıbıyla karşı karşıya olunduğunu görmek için hukukçu olmaya gerek olmadığını belirten Alabora, sahte tutanaklar ve dönemin İçişleri Bakanı ve Emniyet Müdür tarafından mahkeme heyetline gönderilen yazıların, adalet isteyen herkesi isyan ettirdiğini söyledi. Alabora, "Mısır çarşısında patlatılan sözde bomba değil, tabu ve konulara attığı söz, eylem, bilinç ve vicdan bombalarıdır dosyasındaki aleyhe deliller. Bu yüzden onu bu denli yok etmek istediler" dedi. Toplumun artık, nihai bir beraat beklediğini anlatan Alabora, "Sadece Selek hak ettiği adalete kavuşsun, on üç yıldır süren bu kabus sona ersin diye de değil, onun şahsında mücadele edilen adil, özgür bir Türkiye hepimizin vazgeçilmez ihtiyacı olduğu için" diye kaydetti.
Derin devlet değil, bataklık devlet'
Basın açıklamasının ardından 85 yaşındaki usta edebiyatçı Vedat Türkali konuştu. Sağlık koşullarından kaynaklı hiçbir davete katılmadığını aktaran Türkail bu kez tüm koşullarını zorlayıp bu toplantıda olmak istediğini dile getirdi. Davanın çirkinleştikçe çirkinleştiğini ama Pınar Selek'in davanın daha da yücelttiğini ifade eden Türkali, "Pınar, davanın kâbus gibi olduğunu söylüyor. Evet, kâbus gibi. Bu Pınar'a yapılan nasıl bir zulümdür? Aileye yapılan nasıl bir zulümdür? Derin devlet diye bir şeyden söz ediyorlar. Devlet derin değil bir bataklıktır. Sakın ayağınızı kaptırmayın. Ama unutmamak lazım, hiçbir zaman gece tam karanlık değildir. En zor zamanlarımda bunu söylerim. Biz bugünde, adaletin peşindeyiz. Güzel günler gelecek" diye konuştu. DİHA