Ben Pınar Selek’i geç tanıyanlardan oldum. Ne kadar şaşırmıştım onunla Marmara adasinda tanıştığımda… Gördüğüm o içten, sımsıcak insan mıydı yıllarca “bombacı” diye hafızalarımıza kazımaya çalıştıkları...? Katillerin dışarıda serbestçe yaşadığı, terfi ettirildiği, ödüllendirildiği bir ülkenin bu en saf ve has insanlarını kırmaya çalışması bir yandan şaşırtıcı da değil... Sadece davaların akışını izlediğinde bile insan ortada çok karanlık bir “yargı” sürecinin işlediğini görebiliyor; defalarca farklı farklı bilirkişilerin bomba değil gaz patlaması yönünde rapor vermesine rağmen ısrarla “bomba” olduğuna hükmedilmesi en basitinden çok ürkütücü… Yargının bu kafkaesk hukuk sürecine hak ettiği noktayı koymasını umuyorum sonuna kadar zedelenmiş, örselenmiş adalet duygumun tekrar inşa olabilmesi için…
Esra Mungan