Pınar Selek
Sevgi, özgürlük ve dayanışma masalları

Sosyolog Pınar Selek, üçüncü masal kitabı Yeşil Kız ile bir kez daha sevginin gücünü kutsuyor

Sevgi, özgürlük ve dayanışma masalları

Sosyoloji alanındaki özgün ve kapsamlı çalışmaları ile tanıdığımız Pınar Selek, bir yandan da masalları ile yorumluyor hayatı. Üretken kalemi, bu alanda da çoktan hayli mesafe kat etti bile.  Özyürek Yayıncılık’tan çıkan ilk masal kitabı Su Damlası ile çocukların dünyasına adım atan Selek,  Şahmaran Yayınları’nın çocuk dizisi içinde yayımlanan Siyah Pelerinli Kız’ın ardından yine Özyürek Yayıncılık’ın yeni dizisinden çıkan Yeşil Kız ile bir kez daha karşımızda. Kitaba adını veren “Yeşil Kız" ve "Sihirli Kurbağa" başlıklı iki masaldan oluşan bu kitabında da sevginin kudretine, özgürlüğün öğreticiliğine ve dayanışmanın gerekliliğine yoğunlaşıyor Pınar’ın sıcacık sözleri.  

“Yeşil Kız” masalı, bir evrimle ve büyüme hikâyesi olarak da okunabilir. Pınar’ın masallarında tüm doğa canlıları konuşur ve farklı seslerle hayatın ne denli değişik yollardan yaşanabileceğini anımsatır bizlere. Bir de hepimizin nasıl da birbirine bağlı olarak bu hayatı yaşadığımızı. Güvercinler, flamingolar, tavuklar, hindiler, devekuşları, çocuklar, kurbağalar, yaşlılar hepsi de sonuçta tek bir şeyin arayışındadır: sevgi ve güven, çünkü hayat dediğin, tam da bu değerlerle kuşatıldığında hakkıyla yaşanır hale gelir.

Yeşil Kız ve ninesi, kendilerine güvenen kuşların sırrını koruyan ve kuşların dilini başka hiçbir insana öğretmeden onların güvenini kazanan özel insanlar. Gün gelip de Yeşil Kız, zorla hizmetçi yapıldığında onu kurtarmaya koşan işte bu güveni kazanılan kuşlar olacak. Ama Yeşil Kız, asıl gücü hep insanın kendi içinde ürettiğini de öğrenecek zamanla ve şöyle seslenecek bize:  “Gökyüzü geniş, denizler engin, dünya büyük, yıldızlar çok… Kimse beni bağlayamaz. Ben eski Yeşil Kız değilim.” Ve içinde keşfettiği bu yeni güçle, başkalarının yardımına koşacak Yeşil  Kız. Ne de olsa hayat, değiştirdiğinde, dönüştürdüğünde anlam kazanır en çok: “Bir süre sonra Yeşil Kız evde pek durmaz oldu… Her geldiğinde başka misafirler getiriyordu… Kısa zamanda anladık ki güzel arkadaşımız, insandan insana kanatsız ulaşmayı öğreniyordu.”

Sokakları da sever Pınar Selek. Onun masallarında çocuklar sokağı hep merak eder. “Sihirli Kurbağa” masalında sitede oturan küçük Bulut’u otobüse bindirerek hayatı keşfetmeye çıkarır. Paralı okula geçince eski semtinin arkadaşlarından da ayrılmak zorunda kalmıştır  Bulut, çünkü babası “Şimdi yeni bir hayata başladın. Bir yarışa girdin. Hep söylerim, hayat bir at yarışı gibidir… Bu arkadaşlar seni yavaşlatır” demiştir bir kez.  Oysa Bulut’un çocuk dünyasında bu sözlerin bir karşılığı yoktur. Eski mahalle arkadaşlarını özlediğini bilmektedir sadece: “Mahmut, Avni, Cem, Güllü… Onlar kötüydü de iyi arkadaşlar nasıl oluyordu? İyi aile çocuğu ne demekti? Avni’nin babası caddede mısır satardı; çok neşeli, iyi adamdı. Mahmut’un evine gitmişti kaç kere. Annesi ne kadar tatlıydı. Hem arkadaşlıkla yarışın ne ilgisi vardı? Atlar hep yarışır mıydı? Bulut, Güllülerin yaşlı atını seviyordu… Güllü’nün babası atın üstüne çıkıp keman çalardı bazen. Gelen geçen oynardı bu müzikte…Yani at yarışı yüzünden mi bırakacaktı bu güzel arkadaşlarını?”

Otobüste kendisine emanet edilen kutunun içindeki kurbağa ile tanışınca dilediği her şeyin gerçek olduğu yeni bir eşikten geçer Bulut. Ama kutuya sahip olan insanın tüm dileklerini yerine getirebilen Sihirli Kurbağa, Peri Padişahı’nın cezasına çarptırılmış ve kutuya mahkûm yaşamak zorunda kalmıştır. Bulut, her dileğini yerine getiren kurbağayı, kaybetmek pahasına serbest bırakabilecek midir?..

Sosyoloji çalışmaları, feminist,aktivist, antimilitarist faaliyetleri ile akademinin analitik bakışını sokağa, sokağın biricik deneyimini de akademiye taşıyan Pınar Selek, masallarını da ilk elden kendi hayatına uygulayan oldu. Haksızlıklarla çokça sınanan hayatında kötülüğe karşı hep sevginin gücüne sığındı; hepimiz için özgür ve adil bir hayat istedi. Bunu için söz vermek o sözü tutmak gerekliydi.

Pınar’ın masalları içimizdeki saklı gücü uyaran, en temiz yanımızı görünür kılan masallar. Çünkü o “Bu hayatı bir masal gibi yaşamak istiyorum. Tabii mutlu sonla biten bir masal…” dedi hepimize. Onun masallarını okumak ve okutmak biraz da bu mutlu sona dahil olmak anlamına geliyor. Daha ne olsun?..

                                   

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process