Pınar Selek
Sosyoloji öğrencilerinden Pınar Selek davasına çağrı
23.1.2013

 

Sosyoloji öğrencilerinden Pınar Selek davasına çağrı

14 yıldır süren Mısır Çarşısı davasında Pınar Selek'in yargılanmasına yarın devam edilecek. 'Hâlâ Tanığız Platformu', aynı davada üç kez beraat almış Selek'in 24 Ocak 2013'te (yarın) saat 10:30'da Çağlayan Adliyesi'nde görülecek duruşmasına katılım çağrısı yapmıştı. Ankara'dan sosyoloji öğrencileri de bugün saat 12.30'da TBMM önünde buluşarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Öğrenciler, yarınki Pınar Selek davasına katılım çağrısında bulundu ve "biz de tanığız" dedi. 

Uçan Süpürge Haber Merkezi
23 Ocak 2012

Açıklamalarının tamamı şöyle: 


Sosyoloji Öğrencileri Olarak Biz de Tanığız! 

9 Temmuz 1998’de Mısır Çarşısı’nda gerçekleşen patlamanın ardından süren bir dava var: Pınar Selek davası. Bilirkişi ve polis raporları patlamada bombaya ait olabilecek herhangi bir parça, madde ve malzemeye rastlanılamadı diyor. Hal böyleyken dava 15 yıldır sürüyor, peki neden? Çünkü Pınar Selek bir sosyolog, ama hayata müdahil olan bir sosyolog.

Sokak çocuklarıyla, seks işçileriyle, travestilerle, yani toplumda “öteki” olanlarla birlikte olmuş, “uzak durmamız” gereken insanları bize anlatmış, yakınlaştırmıştır Selek. Güdümlü bir sosyolojiyi benimsememiş, Kürt meselesiyle ilgili görüşmeler yapmıştır. Yani toplumun dertlerini göstermiş ve bununla yetinmeyerek mücadele etmeyi seçmiştir.

Patlamadan iki gün sonra gözaltına alınan Pınar Selek, ağır işkencelere maruz kalarak sorgulanmıştır. Sorgulamasında olayla ilgili soruların yerine, Kürt meselesiyle ilgili görüştüğü kişilerin isimleri sorulmuştur. Mahkeme süreci de adaletsizliğin ve hukuksuzluğun her seferinde yeniden karikatürize edilmesiyle hala devam ediyor. Tam üç kez beraat eden Pınar Selek için nihai beraat zamanı.

Pınar Selek için 15 yıl önce başlayan bu adaletsizlik ve hukuksuzluk bugün de hız kesmeden her meslekten dostlarımız için sürüyor. Bugün burada ÇHD’li dostlarımız da yanımızda olacaklardı. Ancak onlar bugün devletin pervasız saldırılarıyla karşı karşıyalar. Çünkü onlar da devletin “yaramaz çocukları!” Çünkü onlar egemenlerin karşısında; onların baskı, sömürü ve talan düzenine karşı mücadele edenlerin avukatları oldular. Bugün devletin çizdiği kırmızı çizgilerin dışına çıkan hangi meslek örgütü olursa olsun karşılaşacağı muamele ortadır: Gözaltı ve tutuklama terörü!

Bu saldırılar üniversitelerde ise kendini Neo-liberal politikalarla var etmektedir. Neo-liberal politikaların üniversitelere saldırısıyla piyasacı, toplumdan kopuk, iktidar güdümlü bir bilim anlayışı benimsetilmeye çalışılıyor. Halk için halkla beraber mücadele etmek yerine sermaye için devletle beraber çalışan akademi, bu adaletsizliğe de gözlerini kapatıyor. Sosyal bilimlere uygulanan
baskıların günbegün arttığının farkında olan biz sosyoloji öğrencileri ise geleneğimizden ders çıkartarak, zamanında Behice Boran ve arkadaşlarını tasfiye edenlere karşı sessiz kalan akademinin bu sessizliğine ortak olmuyoruz. Bizler biliyoruz ki sosyal bilimler biat etmez!

Biz 24 Ocak’ta bu davaya ve hayata müdahil olmaya gidiyoruz ve sosyal bilimlerin sessiz çığlığının yankı bulması için herkesi Çağlayan Adliyesi’ne bekliyoruz.

SOSYOLOJİ ÖĞRENCİLERİ

http://www.ucansupurge.org/turkce/index2.php?Hbr=1003

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process