20.1.2013

Türkiyeli yazar, sosyolog ve insan hakları aktivisti Pınar Selek’e karşı yaklaşık 15 yıldır sürdürülen ceza davasında Kasım 2012 tarihinde ciddi anlamda endişe verici yeni bir döneme girilmiş durumdadır. Yargılandığı mahkemenin bir hakimi tarafından daha önce üç kez verilen beraat kararının kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi kararının verilmesi, Türkiye yargısının belli kesimlerinde Pınar Selek’in 1998 yazında tutuklanmasıyla birlikte aslında hakkında kararın çoktan verildiğini düşündürmektedir. PEN Merkez Almanya yargılamanın 14. yılında davanın yeniden görülmeye karar verilmesinin arka planında, verilmek istenen terör örgütü üyesi olmaktan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasının nihai olarak kesinleştirilmek istendiğinin yattığına dair endişeler duymaktadır.

Pınar Selek kesin bir şekilde ve her defasında politik hedeflere ulaşmak için şiddet kullanılmasına karşı çıkmıştır ve kesinlikle bir terör örgütünün üyesi değildir. Savcılığın kendisine yaptığı suçlamalar ispatlanamamıştır çünkü bu suçları işlediğine dair hiçbir delil bulunmamaktadır. Hatta Temmuz 1998 tarihinde İstanbul Mısır Çarşısı’nda bir bombanın patladığına, yani bir suçun işlendiğine dair bile bir delil yoktur. Tersine mahkeme bilirkişi raporları bu olayda herhangi bir failin olamayacağını çünkü gerçekleşen patlamanın bir tüpten kaynaklandığını ve birçok insanın öldüğü ve yaralandığı olayın trajik bir kaza olduğunu göstermektedir.

Pınar Selek’e karşı yürüyen davayı büyük bir endişeyle takip etmekteyiz çünkü bu davadaki gelişmeler Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu konusunda ciddi şüpheler uyandırmaktadır. Bu şüphelerimizi güçlendiren bir diğer etken de Kürt yazar ve gazetecilerin topyekun terör şüphelisi muamelesi görmeleri ve onlarcasının bir yıldan fazladır cezaevinde tutuklu olmalarıdır. Türk yargısına güven oluşturmamızı zorlaştıran bir diğer gelişme ise birkaç gün önce Türk PEN Başkanı Tarık Günersel ve diğer yönetim kurulu üyelerinin devlete karşı düşmanca faaliyetlerde bulunma şüphesiyle savcılık tarafından ifadeye çağırılmış olmalarıdır.

Mahkeme gerçekten Pınar Selek’i suçlu bularak mahkum edecek olursa o zaman bu karar Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna güvenen ve bir an önce Avrupa Birliği’ne üye olmasını isteyen kişilerin yüzüne atılmış bir tokat olacaktır.

PEN Merkez Almanya

Christa Schuenke
Başkan yardımcısı
Writers in Exile sorumlusu

Günter Wallraff-Yazar