Pınar Selek
Pınar'la derdimiz nedir? Nedir kinimiz?
Balçiçek İlter - Habertürk

24 Kasım 2012 Cumartesi,

SOSYOLOG-yazar Pınar Selek tam üç kez beraat etmedi mi? Mısır Çarşısı davasıyla birleşen diğer yan davalardaki usul eksikliklerinin tamamlanmasına ilişkin son duruşmada ne oldu? Yani önce "beraat" kararı veriyorsun, Yargıtay onaylıyor, sonra Yargıtay kararına rağmen kararı bozuyorsun! Bu ne? Bırak Yargıtay'ı, kendi "beraat" kararını da bozuyorsun? Peki bu açıkça Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun çiğnenmesi demek değil midir? Dün sordum öğrendim. İşin uzmanları şöyle dediler: "CMK uyarınca beraat bir ara karar değil, nihai bir karardır, bir hükümdür. Ancak Yargıtay nezdinde temyiz edilebilir. Mahkemenin hüküm verdiği karar onun yetki alanından çıkar ve artık Yargıtay'ın alanına girer. Pınar Selek davasında mahkeme beraat kararını geri alarak kendisini temyiz mercii yerine koymuş, Yargıtay'ın yerine geçerek kendi kararını temyiz incelemesine tabi tutmuştur." Ee bu nedir peki? Şimdi gelelim yaşananlara...

"Hâlâ Tanığız Platformu" olayı harika özetlemiş.

*

1- Savcılık makamının temyizi nedeniyle Mısır Çarşısı davasının Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gitmesi gerekiyordu. Ancak birleşen diğer davaların henüz sonuçlanmamış olması nedeniyle davanın gidişi bekletiliyordu. Bir başka deyişle, çoktan Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda olması gereken bir dosya hakkında önce savcılık tarafından verilen yok hükmünde mütalaa, şimdi de mahkemenin yetkisi olmadığı halde ara kararla geri aldığı beraat hükmü, bu davada yasaların müdanasızca çiğnenmesinin yinelenen, bilinçli bir stratejiye dönüştüğünü göstermektedir.

2- Mahkeme heyeti, duruşma başlamadan önceki bir buçuk saat boyunca, savcının hukuka aykırı biçimde hazır bulunduğu, ancak avukatların salon dışında bekletildiği bir ortamda dosyayla ilgili söz konusu ara kararı aldı. Heyet, ardından duruşma öncesi aldığı bu kararı, duruşma sırasında avukatlara söz hakkı tanımadan ve herhangi bir gerekçe sunmadan tebliğ etti. Dahası gerekçesiz şekilde verilen beraati geri alma kararı, beraat kararından bir yıl dokuz ay sonra ve beş celsenin ardından tam da mahkeme başkanının izinli olduğu bir celsede dosyayı bilmeyen geçici başkan ve yeni üyeler tarafından verildi.

*

Yaklaşık 14 yıldır Pınar Selek'i yargılıyoruz. Çektiklerini bir o bir de ailesi bilir. Hayatında bırakın bombalamayı, söylemlerinde, dilinde, bakışlarında bile olmayan bir kötülük imasıyla, şiddetle suçluyoruz onu. Utanmadan, yorulmadan, bıkmadan, hukuku ayaklar altına alarak ipini çekmeye çalışıyoruz. O elleri kelepçeli sokak çocuklarına gülümserken, o ötekilerin sesi olmuşken, o umursanmayanların, bu topraklarda adı bile geçmeyenlerin omzuna elini koymuşken... Sahi ne istiyoruz Pınar'dan? Yapmadığı bombanın, öldürmediği insanların günahını almasını mı? Ne zaman rahatlayacağız? Fiziksel, manevi aklınıza ne gelirse artık her tür işkenceyi uyguladık o genç kadına... Niye doymuyoruz? Niye suçsuz olduğunu kabul etmiyoruz... Bu devletin Pınar'la hesabı nedir, nedir bu deve kini? Biri bana lütfen anlatsın!

Not: Dün yazdım, bugün tekrar hatırlatayım. Cumartesi Anneleri Beyoğlu'nda 400. kez toplanacak, "Çocuklarımız nerede?" diye soracak. Destek verelim, yalnız olmadıklarını hissettirelim. Özellikle siz annelere güveniyorum.

http://www.haberturk.com/yazarlar/balcicek_ilter/797088-pinarla-derdimiz-nedir-nedir-kinimiz

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process