Pınar Selek
Beşiktaş'ta dün sabah...

Canım, canım, canım  Pınar,
Üçüncü kez beraat ettin!

 Mahkemenin "beraat kararında direnmesi" ve o anda  mahkeme  kapısında kopan sevinç çığlığı!  Beşiktaş'ta kopan o sevinç çığlını  Almanya'da duydun mu.. Biliyorum, duydun! Elbet duydun! Haber, tanıklığımızla birlikte Beşiktaş'tan önce istanbul'a, derken Türkiye'ye,  derken tüm dünyaya yayıldı.  

Senin masumiyetine tanık olanlar , "hala tanığız" diyenler, ellerindeki o afişleri   havaya kaldırdıklarında,    sadece sana değil, daha adil  bir ülke, daha güzel bir gelecek umuduna da sımsıkı sarılmış olduk.

Dur ama dünü sana baştan anlatmalıyım:

Dündü. Sabahın dokuzuydu. Beşiktaş'ta adliyenin önüydü. Pırıl pırıl  bir kış güneşinde ortaklığa egemen olan Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca,İtalyanca  konuşmaları  dinliyorduk.

Duruşma 10:30'da başlayacaktı...  Arkamda deniz , sırtımda güneş, saçımda rüzgar  ben  en çok  sana sesleniyor, seninle konuşuyordum. İçimden elbet...

"Sen ki çamurdaki gönül bahçesi, çöldeki kaynak oldun nice sokak çocuğuna, nice  kadına, nice darda kalana,  bak işte bizim tanıklığımıza, tanıklık katmaya gelmişler dünyanın dört bin yanından ..." diyordum.

Avrupa Parlamentosu Üyeleri,  Almanya Yeşiller Partisi temsilcileri, Uluslar arası PEN  Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı,  İsviçre,  Almanya ve  Türkiye  PEN Başkanları,  Fransız Sosyoloji Derneği.  90  yıllık bir kuruluş, Uluslararası Savaş Karşıtları Örgütü temsilcisi, Belçika Sosyalist Parti eski Başkanı, Uluslar arası Kadın Sığınma Evleri  Birliği'nin Almanya , İsviçre, Avusturya  temsilcileri.  Fransız  Sosyologlar Derneğpi, Fransız Sınır Tanımayan Araştırmacılar Birliği  temsilcisi.  İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) ,  İtalya, Fransa , Almanya ve İsviçre'de kurulan "Pınar Selek'le Dayanışma  Kolektifleri" sözcüleri...

Hepsinin söyleyecek sözü var. Hepsi kendi dillerinde konuşuyor. Hepsi anında Türkçeye çevriliyor.   Ama bil ki Sevgili Pınar, dillerin kardeşliğinde,  en çok vicdan sesi öne çıkıyor. 

Tıpkı bizler gibi onlar da "suçunun" , sosyoloji yani araştırma, yani olayların nedenlerine inmek, araştırmak ve  "işini iyi yapmak " olduğunun farkındalar.

Yalnız şu var, sevgili Pınar :  Onlar ne de olsa hukuksuzluğa , adaletsizliğe, 13 yıl süren işkenceye, onlar bizim gibi alışık değiller.  İşkencenin hala devam etmesine, böylesine kanıksanmasına, kabullenilmesine, cezasız kalmasına inanamıyorlar!  

En çok delilsiz davaya şaşıyorlar.  "İşkence görmüş, işkence gördüğü raporlarla saptanan bir insanın hala davalara muhatap olmasına" inanamıyorlar.  Sakın gülmeyin ama derhal beraatin ötesinde, Devletin işkence görenlerden özür dilemesi gerektiğini bile söylüyorlar!  

Yalnız senin için değil,   düşünceleri, söyledikleri, yazdıkları için  zulüm gören herkes için istiyorlar adaleti. Onlar istedikçe, gözlerim kalabalıkta Rakel Dink'i bulup, o onurlu kadına  kenetleniyor!

 Arada içimden,  bilmiyorum neden, " ben adaleti sizler için değil kendim için, çocuklarım için, torunlarım için  istiyorum" diye haykırmak  geliyor.  (Galiba nedenini biliyorum da, söylemeye cesaretim yok!) Sen olsan söylerdin Canım Pınar!

Adliyenin önünde ki kalabalıkta müthiş bir dalgalanma oluyor...Tepemizden uçan martılar bile yol veriyor! 

Yaşasın!  Yaşar Kemal geldi. O da aramızda!...  90'ına merdiven dayadı. Yorgun ve sağlık sorunları olduğunu biliyorum ama sana sevgisi, sana olan inancı ve güveni,  Yaşar Kemal'i  sabah karanlığı yollara düşürüp mahkeme kapısına getirmiş. 

"Söylemek istediğin bir şey var mı?" diye soruyorum Yaşar Kemal'e.  Elimi  tutuyor, "Yüreğimi dinle, anlarsın" diyor. Yüreğinden gelen ses önce avuçlarıma, oradan benim yüreğime doluyor. Anladım Sevgili Yaşar Kemal,  hem Pınar'a, hem okurlara söyledim bile!

Sonra 10:30 oldu.  İçeri girebilenlerimiz girdi. İçeriye giremeyen büyük çoğunluk dışarıda bekledi. 

13 Yıl 3 Saat sonunda kopan o sevinç çığlığına dek  yaşam durdu, nefesler tutuldu.

Dilerim bu beraat kararı yeniden bozulmaz. Ne de olsa burası Türkiye.

İşte Beşiktaş'ta dün sabah böyle geçti ...

Deniz, güneş ve  martılar ( ki bilirsin Can Yücel'e göre,  o martılar İstanbul'un sokak çocuklarıdır)  tanığımdır  sevgili arkadaşım!

Cumhuriyet- 10 Şubat 2011

www.zeyneporal.com

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process