Pınar Selek
Pınar Selek'e tanıklık etmek


Özgür Mumcu


Radikal - 27.01.2011

Yeni cezaevine götüren memurlar, ısrarla, yakında intihar edeceğimi, annemin de öleceğini söylüyorlardı.” Böyle demişti Pınar Selek savunmasında.
1998’de Mısır Çarşısı’nda bir patlama oldu ve 7 kişi hayatını kaybetti. Sonrasında işler karıştı. Duruşmalar, temyizler, bilirkişi raporları, Selek’e destek için toplanan imzalar, tahliyeler, karar bozulmaları vs.
Patlamanın kaynağının bomba olup olmadığı, yıllardır süren bu davanın kilit noktası. Davanın görüldüğü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Mısır Çarşısı patlamasına bir bombanın yol açmadığı gerekçesiyle Selek’in beraat etmesine karar verirken Yargıtay 9. Dairesi ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu patlayanın bir bomba olduğu düşüncesiyle Selek’in müebbet hapse mahkûm olması gerektiğine karar veriyor. 

Bomba mı?
Dava süresince hazırlanan bilirkişi raporlarının çoğu ya bir bomba olmadığını ya da patlamanın kaynağının tespit edilemeyeceğini belirtmekteydi.
Patlamayı takip eden 10 gün içerisinde hazırlanan polis olay yeri tespit ve kriminal laboratuvar raporlarına göre bir bomba bulgusuna rastlanmamıştı. 2000 senesinde İstanbul Üniversitesi Analitik Kimya Anabilim Dalı’nın, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin ve mahkemenin tayin ettiği üç uzman bilirkişinin raporları, Mısır Çarşısı’nda bir bomba patlamadığı şeklindeydi. Haliyle Selek hakkında tahliye kararı verildi.
Ancak alışılmadık bir yönteme başvuran Emniyet Genel Müdürlüğü, mahkemeye patlamanın bomba kaynaklı olduğunu ileri süren bir rapor sunarak tekrar bilirkişiye başvurulmasını talep etti. Bunun üzerine 2002 yılında bir uzman bilirkişi, bomba değil gaz kaçağı patlaması olduğuna dair bir rapor verdi. Aynı yıl hazırlanan ODTÜ elektrik mühendisleri heyeti raporu da patlamanın bombadan kaynaklandığının söylenemeyeceğini belirtiyordu. Mahkeme, ‘patlama nedeni anlaşılamadığından ceza verilmesine gerek olmadığı’ kararı verdi.
Ancak Yargıtay aynı fikirde değildi ve Selek hakkında verilen beraat kararını şu gerekçeyle bozdu: “Sanık Abdülmecit Öztürk’ün duruşmaya kadar süren ikrarı, diğer sanıkların kolluk beyanı, mağdur ve tanık beyanları ile 2002 tarihli oluşa uygun düşen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamında anlaşılmıştır”. 

Duruşmada yalanlama
Selek’in babası Alp Selek durumu şöyle değerlendirmişti: “Bir çocuk ‘Beraber yaptık’ dedi, o çocuk Pınar’la birlikte beraat etti. Savcı temyiz etmedi, o çocuk beraat etti. Pınar’la ilgili dava yalnız Pınar’la ilgili sürecek. Bu dava, böyle ayıp bir dava durumuna düştü.”
Kaldı ki Mısır Çarşısı’na Selek’le beraber bomba koyduğu ileri sürülen Öztürk, poliste o yönde verdiği ifadeyi duruşma boyunca yalanlamıştı: “Pınar Selek’i tanımam, ifadem işkence altında alınmıştır. Polisler tekrar beni emniyete götürüp işkence yapacaklarından dolayı suçlamaları kabul ettim.”
Yargıtay’ın dayandığı ‘2002 tarihli oluşa uygun düşen bilirkişi kurulu raporu’ hakkında ise ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanlığı’nın hazırladığı rapor “Tespit edilen patlama merkezi, patlamanın gaz kaçağından kaynaklı diyen raporla uyumludur. 04 Temmuz 2002 tarihli bomba açıklaması yapan raporda merkez olarak belirtilen Panda dondurma dolabı üzerinde olması fiziken mümkün değildir” demekteydi.
Son durum şu: 9 Şubat Çarşamba günü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu uzun maraton bir daha görüşülecek. Bu belki de son duruşma olacak. Saat 10.30’da.
2006 yılında Pınar Selek’e destek olmak için “Pınar Selek’e tanığız” diye bir imza kampanyası düzenlenmiş ve iki bin imza toplanmıştı. Vedat Türkali’den İlhan Selçuk’a, Hrant Dink’ten Yaşar Kemal’e iki bin imza.
Bugün de “Hâlâ Tanığız” diyerek aynı destek devam ediyor. Siz de tanıksanız www.pinarselek.com adresine bir göz atın. 9 Şubat’a az kaldı.

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1038067&Yazar=%D6ZG%DCR%20MUMCU&Date=27.01.2011&CategoryID=97
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process